1312’de itiraf etmemiş olanlar ömür boyu hapse hüküm giymişler, itiraf edenlerse bağışlanmışlardı. Kral Filip’in istediği, bir toplu kıyım değildi. Onun istediği, yalnızca tarikatı dağıtmaktı. Serbest bırakılan şövalyeler, dört beş yıllık tutukluluktan sonra, bedence, ruhça yıkılmış, sessizce başka tarikatlara girerler, tek istedikleri unutulmaktır; bu sessiz yokoluş, tarikatın yer altında yaşamını sürdürdüğü söylencesini uzun süre besleyecektir.