Kilitlerin belki en göz korkutucu olanı, İslam'ı inançsızlardan ayıran kilittir. Gelgelelim Arapça, "adam" kelimesinin "duygudaşlık" kökünden türediği tek dildir:Adam olmak demek, etimolojik olarak, nazik ve lütufkâr olmak demektir. Araplar atasözlerinde kendilerini "sevilmeyi seven halk" olarak tanımlarlar. Cihat İslami bir görev olduğuna göre, Müslüman ülkelerle komşuları arasındaki çekişmelerin asla bitmeyeceğine mi inanmak durumundayız? İslamın iyi bir hayatla ilişkilendirdiği ideal toplumsal kaynaşmadır, savaş değil.Kuran-ı Kerim'in Mekke'de indirilen ilk ayetlerinde savaş kelimesine hemen hemen hiç rastlanmaz. Peygamber, bir savaş dönüşü, artık savaşların en önemlisiyle, her insanın ruhunda gerçekleşen savaşla ilgilenebilecek olmaktan sevinç duyduğunu belirtmişti. İslamın hızla gerçekleşen askeri zaferlerinin ardından Kuran-ı Kerim'in "kılıç" ayetlerinin(ayetü's seyf) barışçıl olanların önüne çıktığı görüşünün yaygınlık kazandığı doğrudur, ama ilahiyatçılar, her zamanki gibi buna katılmamışlardır. Örneğin Seyid Ahmed Han (1817-1898),cihadın Müslümanlar için ancak dinlerinin gereğini yerine getirmekten kesin biçimde alıkonmaları halinde geçerlilik kazanan bir görev olduğunu ileri sürmüştü. "Kılıç" ayetlerini bir kez daha öne çıkaran şey, Müslümanların, hak ettikleri saygıyı görmedikleri ve sömürgeciler tarafından küçük düşürüldükleri duygusuna kapılmaları olmuştu.
Sayfa 437 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.