Anı olmadığı kesin. Çünkü doğru söylemeye çalışmak gibi bir misyonu yok. Yazar kendisini anlatıyor ama otobiyografik olması için kapsamı yetmiyor.
" Gerçekten de yazar o dönemki yaşamını, üstüne bin katarak, hayallerini, fantezilerini ve duygularını da ekleyerek, Güney Amerika romanlarından alışık olduğumuz büyülü gerçeklik içinde anlatıyor ve türün ismi de anlatı oluyor." Dolayısıyla bu dediğin ANLATI nedir için cuk oturmuş
Erhancığım kalemine sağlık. Doyurucu ve yol gösterici olmuş.