ey galata rıhtımlı sonbahar, ey gök kuyusu!
ölü bir martıyı tekrarlıyordun boyuna
ağzında güneşten bir solucanla
düşürüp yükseltiyordun onu
sen, dişi kent, sense
az kalsın dişi bir şiir yazdıracaktın gittikçe azalan yaşıma
ayaklarımı denize sallandırarak
gözlerimi bir deniz kuşuna doğru uzattıkça
tuba ağacından kesilmiş iki dal parçası gibi
yazdıracaktın nasıl olsa, yazdıracaktın da...
..Edip Cansever..