Saçma
Kahve paketini açtım, üçü bir arada işte kahve-krema-şeker. Kum saatindeki kumlar gibi aktı bardağa. Zaman-mekan-insan üçü bir arada işte. Kum saatini ıskaladığımı düşündüm sonra, ilkokulda görmüştüm bir kere, sonra zaten tedavülden çoktan kalkmış bir banknot gibi kimse yüzüne bakmadı. Kumlarla aram iyi değil zaten, deniz ve kumsal hayatımın anlamı değil, olsun isterdim ama olur belki bir gün.
Bir kaşık alıp karıştırdım sonra üçü bir arada oldu hepsi bir arada. Zaman-mekan-insan gibi tek oldu karıştı birbirine. Böyle şeyler yazmayacaktım aslında, Erhan diye biri var hep o kışkırttı beni. Saçmalamalısın ara sıra dedi, hayat çekilmez yoksa dedi, hatırım için dene bir kere dedi kıramadım.
Kum saati diyordum evet, saat takmıyorum uzun zamandır , yıllar önce bir gün çıkarıp attım kolumdan vazgeçtim zamanı saymaktan, zaman da beni saymıyor zaten, seviyeli bir ilişkimiz var. Mekan desen ayrı bir dert. Çok uzun zaman mekan değiştirmezse insan yaşarken ölür gibi oluyormuş ama ölmüyormuş işte ruhunu diriltmeye çalışıyormuş yeniden. Mekan böyledir işte, alışkanlık gibidir ya da akışkanlık gibi, kelime oyunu sanmayın öyle denk geldi.
Bir yudum aldım üçü bir arada kahvemden. İnsan vardı değil mi bir de evet, insan can sıkıntısından kahvenin üç yüz elli beş çeşit hazırlama yöntemini keşfetti. Siz şimdi can sıkıntısının kötü bir şey olduğunu söyleyin vicdanınız kabul ediyorsa. İnsan diyoruz evet, insan en çok da insandan kaçıyor , kaçıyoruz yani utanmayın saklamayın kandırmayın kendinizi.
Kahvem soğuyor bu arada, daha yapacak işlerim var mesela çiğköfte mi yesem hamburger mi diye düşünmem gerekiyor. İnsan ne kadar nankör varlık değil mi? Toplama kamplarında su gibi bir çorba ve bayat ekmek yiyerek hayallere dalıp direnerek sonra genç yaşta ölüp giderek tükenmiş insanları hiç düşünmez yani.
Saçma yazıları nasıl bağlamak gerektiğini de bilmiyorum üstelik. Saçmayı bağlayan adam da yardıma gelir mi bilmiyorum, şu saçmalaman gerekiyor diyen işte anlattım ya.
Sanırım buldum, kumda kahve diye bir şey var bilirsiniz belki moda oldu. O geldi aklıma az önce. Kumda kahve. Tabutta rövaşata vardı bir de film ama izlemedim çok tembelim çünkü. Bir şeyde bir şey işte, şunda şu, bunda bu, onda o, falanda filan, sobada kestane gibi. Bitti mi şimdi bu yazı bütünlük oluştu mu bilmiyorum. Saçmalama hakkımı kullandım sadece.
··
255 görüntüleme
Oluşmuş bütünlük, demedim ben saçmalamalı diye, sevmem saçmalayanları hem. Ama eğer seçmem gerekseydi saçmalayanlar arasından en saçma fakat güzel olanı olmuş derdim, bunu seçerdim, ve derdim sonra "iyi ki saçmalamışsın, yoksa çekilmezdi hayat" diye. Güzel oluyor insanın hiç bir sorumluluk almadan, okuyan olup olmasına aldırmadan yazması di mi? Birisi bir şey derse, saçma işte diyorsun :) Eline sağlık, saçmalamana katılmıyorum belki ama saçmalama hakkını sonuna kadar savunuyorum.
Teşekkür ederim saçmalama ustası :) saçmalıklar işte anlatması zor yani açıklamaya çalışmak da saçma oluyor :) Sıradan saçmalıklar sanırım gündelik hayatta farkında olmuyoruz da yazarken mi ortaya çıkıyor? Birlikte saçmalamaya devam edelim , senden öğreneceğim daha çok saçma şey var :)
1 sonraki yanıtı göster
Abi bu kadar yazmışsın gelişine, bağlanmaz mı ya...
Bilemedim işte bağlantı ne oldu ne olmadı ben de çözemedim :)
4 sonraki yanıtı göster
Açıkçası beğendim. Saçmalamak eğlencelidir zaten. Kaldı ki, değerli bir abimiz “Okumak keyif işidir,” der. Ben de bu yazıdan keyif aldım. Eline sağlık. Saçmalama Etkinliği’ni ne zaman düzenliyorsun? :)
Teşekkür ederim Semih :) Okumak sahiden keyif işi pek çok açıdan. Yaz savrukluğu bir geçsin de sonbaharda hep beraber düzenleyelim :)
3 sonraki yanıtı göster
Ben de saçmalamak istedim..ne güzeldi:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Sacma ve mantıklı
Bir kahveden neler çıkıyor. Başlık çok saçma ama 😁
Saçmadan yürümeliydim öyle oldu :)
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.