Batı'yı insancı, yalınkat bir evrenselcilik ideolojisine indirgemek,
doğruca budumkıyımına götüren kültürel bir tekbenciliğin
tuzaklarına düşmekten alıkoymayan bir aldatmacadır.
Özgürleştirici insan hakları yanını; soyguncu kâr için mücadele yanından
ayırt etmek güçtür. Her ikisi de "liberalizm" adı altında
bütün çelişkileri barındıran aynı madalyonun tersi ve yüzüdürler.
Ticaret özgürlüğü totaliter tehdit karşısında güvence ve umardır.
Bu özgürlük, çıkarların uyumluluğuna inanmadıkça, ulusların ne
eski, ne de "yeni zenginliğini" yaratabilir.