Gönderi

“Vasiyeti üzerine İmrü’l Kays, Ankara yakınlarındaki Asip Dağı’na gömülmüştür,” dedi ardından da. O sırada, Kızılay Meydanı’nı dolduran kalabalık hafifçe dalgalandı. Hatta ellerini havaya kaldırarak, “Asip dağı da neresi?” diye haykırdı birkaç kişi. Kürsüdeki adam, sadece haykıranlara değil, aynı zamanda zamana da yanıt verircesine; “Bunu bilen yok,” dedi kederli bir yüzle. İşte o zaman, kalabalık bir kez daha dalgalandı ve herkes birbirine dönerek, bu dağın mutlaka bulunması gerektiğini söyledi. Öyle ki, bir anda binlerce kalpten oluşan kocaman bir arzuya dönüştü Ankara. Ardından da, insanlar nerede olduğu bilinmeyen Asip dağını bulmak için görülmemiş bir telaşla dört bir yana koşmaya başladılar. “Boşuna yorulmayın, şimdiye kadar kimse arayıp sormadığı için, büsbütün kaybolmasını istemedim de ben o dağı alıp Bin Hüzünlü Haz’ın içine sakladım,” diye bağırdım ben de o sırada. Hatta, sesimi duyurabilmek için kürsüye çıkıp aynı sözleri mikrofondan da söylemeyi düşündüm ama, sevgili dostum Hüseyin Ferhad durdurdu beni. “Yapma,” dedi usulca. “Seni kimse duymaz.”
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.