"Bu sorgulamadan sonra ya nimet vardir ya da azap"
Müellifin sözü içinde geçen "sonra" sözcüğü nimet veya azabin
gecikmesini değil sıralamayı ifade etmek içindir. Çünkü insan sorguya
çekildikten hemen sonra ya azap edilir veya nimete nail olur. Nitekim
-yukarıda da ifade edildiği gibi- sorulan sorulara karşı "bilmiyorum!
diyen insana demir balyozla vurulur. Doğru cevap veren için de cen-
nette bir kapı açılir ve kabri genişletilir.
Bu nimet veya azap bedene midir, ruha midır, yoksa hem bedene
hem ruha midır?
Biz deriz ki: Ehl-i sünnetin bu konudaki bilinen görüşü bunun as-
linda ruha olmasidır. Beden, ruha tabidir. Nitekim dünyada işkence
bedene yapılır, ruh da bedene tabi olur. Dünyada şer'î hükümler zahire
göre verilir, ahirette ise aksi olur. Demek ki kabirde azap veya nimet
ruh üzerinde cereyan eder. Fakat cisim ve beden de ona tabi olaralk
pundan etkilenir. Müstakil olarak cereyan etmez. Azap bazen beden üzerinde cereyan eder, ruh ona tabi olur, fakat bu çok nadirdir. As-
lolan azabin ve nimetin ruh üzerinde cereyan etmesi ve bedenin ona
tabi olmasıdır.
Şerh-i Akidetu'l-Vasitiyye,519.sayfa