Eline sağlık, çok hüzünlü aslında ama neşe de oluyor içinde sen yazınca.. Resme de çok güzel uymuş yazı, sakallı bıyıklı amcalar modunda.
Günlük sıradan rutine bağlasak hayatımızı iyi biriydi derler değil mi, hele de mevkili makamlı bir sıradanlıksa bazen heykelini bile dikiyorlar. Hatta yıllarca mahalleyi süpüren emektar çöpçü amcanın bile heykelini dikmişlerdi yıllarca temizlediği sokağa, bir bakıma ölümsüzleşmişti böylece. İşsiz olunca da burun kıvırıyor insanlar, sonra bunlardan bir kısmı da ayıla bayıla roman ve diğer edebiyatı işte okuyor, hiç düşünmeden bunların pek çoğunu işsizlerin yazmış olduğunu hatta bu sayede yazabilmiş olduğunu.
Emektar babalar olmasa tabi bunca hayırlı ya da hayırsız evlat yetişemezdi, hem hayatın dinamikleri de oluşamazdı bu türlü çeşit evlatlar olmasa. Babayı mı beklerlerdi sofrayı mı tabi bu da önemli insan bu acıkıyor nihayetinde. Herkes kendi çilesinden memnun gibi ayrıca. İkiyüzlü bir varlık bu insan hep olanı bırakıp olmayanı tasarlıyor ama adım atmaya gelince kıvırıyor. Neyse teşekkürler yazı için, gereksiz uzattım sanırım, çoluk çocuk yok bende hep ondan bu gevşekliğim.