Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dünyada yüce ve yüce gönüllü olarak nelere imrenildiğine âşinâyım; ruhum bunlara büyük bir yakınlık hissediyor ve bütün alçak gönüllülüğüyle ikna edildi ki, kahramanın uğrunda mücadele ettiği şey benim de amacımdı. Onun mücadelesini düşünürken kendi kendime haykırırım: “jam tua res agitur” [Şimdi söz konusu olan senin işin]. Kendimi kahraman olarak düşünebilirim; ama İbrahim olarak değil. Bana sunulan bir paradoks olduğu için, bu yüksekliğe ulaştığım zaman geri düşerim. Yine de hiçbir şekilde imanın bu nedenle aşağıda bir şey olduğunu düşünmüyorum, aksine o en yükseğidir. Aynı zamanda onun yerine başka bir şey önerme ve imanı küçümsemenin, felsefenin sahtekârlığı olduğuna inanıyorum. Felsefe bize imanın bir açıklamasını veremez ve vermemelidir de. Felsefe kendisini anlamalı ve herhangi bir şeyi almadan en azından herhangi bir şeyin hiçbir şey olmadığını düşünmeyi sağlayarak aldatmak yerine, aslında neyi önermesinin doğru olduğunu bilmelidir. Yaşamın gereksinimleri ve tehlikelerine âşinâyım. Onlardan korkmuyorum ve yiğitçe onları karşılamaya koşarım. Korkuya yabancı değilim, benim belleğim sadık bir eş ve benim imgelemim, bana hiç benzemeyen, bütün gün işinde sessizce çalışan ve akşamları benimle güzel güzel konuşabilen, beni de sadece, çizdiği resimlere -daima manzaralar ya da çiçekler veya pastoral idiller olmasa da- bakmak zorunda bırakan çalışkan bir hizmetçidir. Korkuyla yüz yüze geldim, ondan korku içinde kaçmayacağımı gayet iyi bilirim.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.