Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir Yol Hikayesi
Yine fırtına çıktı. Bu memleketinde Yarıkkaya fırtınası meşhurdur meşhur olmasına ama 47 kg olunca o fırtınada uçmamak için ayaklarımıza ağırlık bağlamamız bile gerekebilir. Şimdi dışarıya nasıl çıkacağım diye düşünürken kapı çalındı. Gelen kuzenim. Saçlar başlar dağılmış, perişan bir halde. Ee bu fırtınanın bir özelliğide, benim diyen güzeli bile elektrik çarpmıştan beter hale getirmesidir. Sevgili kuzenim, evinin oradan otobüse binse bizden daha evvel kampüse ulaşacağı halde her sabah soluğu bizim evde alır. Ablamla yatak odasında yarım saatlik bir hazırlanma (saç, makyaj bazen kıyafet değişikliği) sürecinden sonra okula hazır ve nazır bir şekilde evden çıkarlardı. Ben genelde onlardan evvel hazır olup, yola çıkardım. Neden mi? Daha kampüste kahvaltı edilecek, ardından çay ve sigara keyfi yapılacak. Yani olmazsa olmazlarımı yapmadan derse kendimi adapte edemezdim. Yine bir vize günü...Otobüsler tıklım tıklım dolu. E5 üzerinden otobüse binmek de pek bir eğlencelidir ki hiç sormayın. Otobüsün gelmesini beklerken arkamdaki araba galerisinden son model arabalı biri önümde durarak,burda soğukta beklemeyin küçük hanım. (hanımın batsın!) Isterseniz ben sizi istediğiniz yere götürürüm demez mi? Gerçi bu ilk değil, sürekli olan bir durum olduğu için hiç oralı olmayıp, arkamı döndüm. Adam arabasına patinaj yaptırarak gazladı neyse ki. Tam o sırada ablam ve kuzenim de yetiştiler. Sevindim gelmelerine, ne de olsa otobüs parasını ödetecek elemanları buldum. :D Şimdi ne kadar çıkarcıymışsın muhabbetleri falan yapmayın lütfen. Ablam parasını kolay kolay harcamayanlardan. Hem sigara da içmiyor. Üstelik o hiçbir zaman babamdan para isteyemeyeceği için onun harçlığını da ben alırdım babamdan. Gördünüz mü? Ah hep bu önyargılarınız. Cık cık cık! Beraber beklemeye başladık. Otobüs geldi geliyor derken, aman Allah'ım otobüs de değil bize, muavine bile yer yok! Zavallı muavin kapı açık bir halde otobüsün merdivenlerinde ha düştü, ha düşecek kadar tehlikeli bir konumda... Ama muavin, fırtınaya ve bulunduğu konuma aldırmadan: "Ablaa binin binin! Biraz daha sıkışır arkadaşlar, hem birazdan inecekler de var." deyince "Amaaan başka çaremiz mi var" diyerek, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete misali bindik...Otobüsün direklerinden birine tutunan ablam, ona tutunan ben, bana tutunan kuzenim, hayırlısıyla düşmeden sapa sağlam yetişecek miyiz diye düşünürken, bir sonra ki durakta 7-8 öğrencinin inmesiyle kendimize oturacak yer de bulabildik. Ben önde yer bulurken onlar, arkadan yer veren centilmenler sayesinde yan yana oturdular. Muavin: "Evet abla ücretleri alayım" deyince "Ha tamam arkadakiler ödeyecek benim yerime" diyerek arkamı dönerek ablama öpücük gönderdim. Ablam kafasını seni hınzır seni ifadesiyle iki yana sallarken ben önümü dönmüştüm bile. Bu sırada gözüm şoföre takılıyor. Bir türlü kanal beģenemeyen şoförümüz Hatay FM'de karar kılıyor. Sizin istekleriniz programı. Karaağaçlı bir dinleyici ile sohbet edildiģini fark edince ki etmemek mümkün değil, ister istemez kulak kabartıyorum. Adam öyle mutlu olmuş ki canlı bağlantıya alındığına heyecandan ne diyeceğini bilemiyor. Spiker'e kendi tatlı şivesiyle "abi ben Çelik var ya Çelik ondan dum kah kah! Dum kah kah'ı bütün Karaağaç şehrine armağan ettiğini söylüyor. İstemsiz bütün otobüstekiler gülüyoruz, Karaağaç bizim oraların bir köyü ve şarkının orijinal adı da Ateşteyim olduğu için. Otobüs dağ yolunu çıkarken yolcu fazlalığı ve fırtınanın yüzünden baya bir zorlansa da en sonunda dağ başında ki kampüse yaklaştığımızda muavine kötü hava şartlarından dolayı bizi içeri kadar geçirip geçirmeyeceğini soruyorum. "Ablaa biz içeri kadar giremiyoruz bizim sürüş alanımızın dışında oraya anca Issume otobüsleri girebilir" deyince, el mahkum arabadan inip, birbirimize tutuna tutuna kampüs yolunu tutuyoruz. Uçurumu boylamadan o yolu yürüyüp en sonunda kendimizi okula zor atıyoruz ki okulda sanki in cin top oynuyor. Fırtınadan dolayı okul tatil edilmiş. Neyse gelmişken biraz kalıyoruz artık. Peki dönüş yolu?...
··
14 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
"Gitme gelme yapma etme derken Bir sıkımlık aşkımız da bitti" Girişi de güzeldi şarkının :) Beni 90'lara götürdünüz. Akıcı bir anlatımınız var.Bittiğini anlamadım bile.Yüreğinize sağlık.
Sezen B. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Mustafa Bey. En güzel zamanlardı 90'lar. :)
Erhan okurunun profil resmi
Herkesin içinde varmış otobüsle ilgili bir şeyler :) Halk otobüsü kriterler arasında değil ne yazık ki, ama güzergah itibariyle yazarsınız tekrar herhalde. Teşekkürler bu güzel gerçek yaşam hikayesi için.
Sezen B. okurunun profil resmi
Evet farkındayım konu dışına çıktığımın ama yine de yazmak istedim. Arkadaşlar yavaş yavaş yazmaya başlasınlar, ben de esinlenirim o zaman diye düşünüyorum. Yine de yorumlamanıza ve beğenmenize sevindim. :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
O şarkının orijinal ismi "dum kah kah!" olmalı zaten. Karaağaçlı dinleyici haklı bence :) Üniversite arkadaşlarımla bizim özel şarkımızdır ve hiç kimse "ateşteyim" olarak söylemez ismini. Ayrıca 90'lar pop müziğinin vazgeçilmezlerindendir. Öykünün içerisinde görünce gayriihtiyari tebessüm ettirdi de belirtmek istedim :) Son olarak, elinize sağlık. Yazmaya devam etmelisiniz.
Sezen B. okurunun profil resmi
Ne çok dinlerdim ben de. Ama biz en çok adamın tatlı şivesiyle onu söylemesine gülmüştük. :)) Teşekkür ederim güzel yorumunuz için Semih Bey. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Nesrin A. okurunun profil resmi
Tuco nun istediğinden ziyade daha sevimli hikayeler geliyor sizinki gibi :) Ama sonu çok üzücüymüş bir kaç kere başıma geldi.
1 önceki yanıtı göster
Sezen B. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Nesrin Hanım. Şimdi düşününce tatlı geliyor ama o zamanlar pek hoş olmuyordu. :)
Fox Mulder okurunun profil resmi
Edirne. 😌 Aaa değil sanırım. 😑
1 önceki yanıtı göster
Sezen B. okurunun profil resmi
Fox hiç gülesim yoktu. :)) Senin cevabı bildiğinden adım kadar eminim. :)
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.