Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Uzun bir aradan sonra bir kitabı bitirmenin verdiği hazzı tekrardan hatırlamakla oldukça mutlu olduğumu ve sizlerle tekrardan düşünce alışverişinde bulunacak olmamın heyecanını yaşadığımı belirterek yazıma başlayayım istedim. Siz de hak verirsiniz ki hissiyatlar üzerinden bir girizgâh ile pek değerli yazarımız Güntekin’e de selam durmuş olacağım. Güntekin’in okuduğum üçüncü kitabı olmasına rağmen diğer kitaplarının ardından ne hissettiysem yine şu an aynı vaziyetteyim; boğazına düğümlenmiş birkaç yumru ile ne diyeceğini bilemez halde... Peki bir aile dramı mıdır yoksa sorgulanması gereken örnek bir vaka mıdır Ali Rıza Bey’in yaşadıkları? Bu soru üzerinden hem kitabı hem de günümüz aile yapılarına dair naçizane düşüncelerimi belirtmeyi umuyorum. Ali Rıza Bey kendi halinde kıt kanaat geçinen bir memurdur. Geç yaşında evlenmesine mukabil artarda beş çocuğu ile zor bir hayata merhaba der. Çocuklar büyüyesiye değin ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmaz ancak bir gün bir kızcağıza yardım etmek münasebeti ile giriştiği işin gayri ahlaki nedenlerle ters tepmesi sonucu işinden istifa etmek zorunda kalır ve asıl hikâye bundan sonra başlar. Bu olayın ardından tüm ailenin yükü büyük evlat Şevket’e kalır ve musibetler silsilesi ile bir ailenin dağılışına şahit oluruz. Paranın bir arada tuttuğu ailelerin ne kadar çabuk dağıldığına ve para olmadığında ortaya çıkan gerçek benliklere hazır hale getiriyor bizi kitap. Bir baba olarak tek derdin çalışmak, evdekilere maddi anlamda yokluk yaşatmamak amacında isen bunun büyük bir hata olduğunu anlatmaya çalışıyor kitabımız. Sevgiden, saygıdan ve değerlerden uzak büyüyen aile bireylerinin maddi gücün de ortadan kalkmasıyla nasılda farklılaştığını, söylemlerinin ne derece değiştiğini görüyoruz. Güntekin, genel anlamda sorun üstüne sorun her çıkışta bir engelle karşı karşıya kalan karakterlerin yitişini gözler önüne seriyor ve en sonunda ahlak diye direnen ana karakterimize de ahlaksız bir birey olarak veda etmemizde bir vehim görmüyor. Bundan sonrası günümüz aile yapılarına eleştirel bir bakış açısı içermektedir. Kitapla konu bakımından ilişkili olmasına mukabil bağımsız bir konudur dileyen arkadaşım okumayı burada bırakabilir. Günümüzün en büyük hastalığı sosyal medya ile artık çoğu kavramın yapmacıklaşmaya başladığı hepimizin malumudur. Mutlu olduğuna bizleri inandırmaya çalışan insan sürüleri, annelerine babalarına sürpriz yapan sahtekarlar, can çekişen ilişkilerini gün batımında çekilmiş bir story ile uzatmaya çalışan çiftler ve daha niceleri… Keşke bu insanların fotoğrafları üzerine basılı tuttuğunda gerçeği göster diye bir özellik olsaydı. İnanın bu onlar içinde biz tiksinti içinde olan insanlar içinde en iyisi olurdu. Kitabın karakterleri Leyla ile Necla’nın misafir varken can ciğer, misafir gittiğinde ise kedi köpek oluşu gibi… Gerçeğe gittiğimizde mutsuzluğun dibini görenleri, anne babalarının kalplerini kıranları ve birbirine küfürler savuran çiftleri görebilseydik keşke. Neden kendimizi kandırmak istiyoruz ki yoksa Prestijde ki o meşhur sahne hepten tek gerçeğimiz mi olmuştu yani biz gerçeği bilmek istemiyor da kandırılmak mı istiyoruz. Sadece aile, sevgili ya da arkadaş ilişkilerimizde değil siyasette de böyle durum. Her şeyin o kadar kötü gittiğini içten içe bildiğimiz halde bir şeylerin iyi gittiğini söyleyen haber kanalarına veyahut gazetelerine ihtiyaç duyuyoruz. Gerçek ile karamsarlık birbiri ile bağdaşmış durumda ve çıkış için hiç ışık gözükmüyor. Joker gibi bir delinin gelip bu topluluk artık yok edilmeli deyip hepimizi yeryüzünden silmesini isteyecek kadar karamsar olmak istemiyorum ama her geçen gün yapmacık insanları görmekten, haksız hukuksuz bir dünyada nefes almaktan mustarip olduğumu itiraf etmem gerek. Güzel günler göreceğimiz geleceği umut ediyor, karamsarlık çukurundan kurtulmak istiyorum. Okumak güzel şey aynı zamanda gerçekleri gösterdiği içinde tehlikeli. Kandırılmış bir adamın sahte mutluluğu mu? Hiçte fena durmuyor bu haliyle ama bu mutluluk için zannediyorum ki geç kalan bir adamım ben, geç kalanlara selam olsun, keyifli okumalar diliyorum.
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201628,4bin okunma
··1 alıntı·
2.766 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
''Delilik yer çekimi gibidir. Sadece hafifçe itmek gerekir.'' ~Joker Güzel güzel okudum tam bitiyordu ki, joker geldii ve tüm yapısı ile yazacağım yorum değişmiş oldu. :))) "Birkaç bidon benzin ve birkaç mermiyle şu şehre neler yaptığıma bak. Biliyor musun neyi fark ettim? Her şey plana göre gittiğinde kimse paniklemiyor. Plan korkunç olsa bile. Yarın basına, bir çete üyesi vurulacak bir kamyon dolusu asker havaya uçacak desem kimse paniklemez. Çünkü plana uygun olur. Ama küçük bir belediye reisi ölecek desem herkes kafayı yiyor. Biraz anarşi. Mevcut düzeni sarsınca her şey kaosa dönüyor. Ben kaosun elçisiyim." Selam olsun delilere, Kaos'a anlam katan anlamsızlığa... :) Güzel günler görmeyeceğiz, Hiçbir şey bugünden daha iyi olmayacak, Umut sadece laf olarak kalacak, Mutluluk varmış, yokmuş hepsi bir diyelim... Elinize sağlık inceleme için. Biraz farklı yorumladım ama bu da benlik bir yorum olsun. :) Sonuçta "Aman ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey" :) Kahrolsun baggzı şeyler...!! Yaşasın tam bağımsız deliler...! :))
3 önceki yanıtı göster
Anıl okurunun profil resmi
Değerli yorumun için teşekkür ederim Murat, çok hatta en sevdiğim filmin en sevdiğim karakterinin repliklerini okumak beni oldukça sevindirdi. Senin ellerine sağlık. :)
5 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Aaa kitabı da mı çıkmış? :)) Şaka bir yana, popüler kültürün kullanıp attığı bu eserlerin yeniden gerçek yerine oturtulabilmesi için daha fazla okunup yine edebiyat penceresinden incelenmesi gerekiyor. Günümüzde her şeyde olduğu gibi aile kavramı da hızlı bir gerileme dönemi içine girdi. Aynı evde yaşayan ama birbirine tamamen yabancı insanlara da aile demeye başladık. Ortak dertlerin yerini bireysel dertler aldı. Ebeveynlerle çocuklar arasındaki uçurum gittikçe büyüyor. Yaprak Dökümü’ne senin de yaptığın gibi biraz böyle bakmak kazım. Para her şeyi ele geçirebilir ama aileyi de ele geçirmeye başladıysa o zaman gerçek bir çöküşün tam ortasındayız demektir. Eline sağlık Anıl, dediğim gibi, bu dönemde her yönüyle tüketilen bu eserleri alıp okuyan ve üzerine konuşan insanlara saygım sonsuz... Selam ve sevgilerimle...
Anıl okurunun profil resmi
Dediğin gibi abi, ortak dertlerin yerini bireysel dertler aldı yani bencillik daha ön planda artık. Tüm bu sıkıntıların düzelmesi için zannediyorum ki yaşadığımız toplumun ikliminin değişmesi şart. Değerli katkin için teşekkür ederim abi sağlıcakla:)
Hercaiokumalar /Ayşe okurunun profil resmi
Öncelikle, Türk Edebiyatının klasikleri arasında olmasına rağmen dizisi yapıldığı için popüler kültür nesnesi haline gelmiş/getirilmiş bir romanı okuyup inceleyerek bu romana dikkat çektiğin için çok teşekkür ederim. Romandan yola çıkarak yaptığın yorumlar da ayrıca çarpıcıydı, eline, emeğine sağlık.
Anıl okurunun profil resmi
Ayşe teşekkür ederim, Güntekin çok özel bir yazar öyle ki hiç bir popüler kültüre alet olup yok olmayacak kadar da güçlü bir kalemi var, onu okuyan zaten beni çoktan anlamıştır. :)
Lightmorelight okurunun profil resmi
Eline sağlık güzel bir inceleme ve kitabın etkisi ile ciddi umutsuzluk travması hissettim. siz mutlu olun, umutlu olun ve diğerleri içinde bunu isteyin, olur olmaz, batarız, çıkarız, çok sorun değil, siz nasıl iseniz, hayat öyle oluyor biraz. Gözlük rengi önemli. Tolstoy dan geçen bir alıntı gördüm yeni gençler çalışmak nedir bilmiyor gibi. İstanbul'da 1700 kusur tarihli yeni cami gibi. Bunlar psikolojik. Olayın merkezi sizin hayatınız, sizin hayatınızın merkezi sizin, zihin kalp ve kafa uyumunuz. Bu tür kitap, medya ve şeyler yakınlaştırarak geneli görmeyi belli bir süre ortadan kaldirabiliyor. Yani medya neye odaklanırsa, yada biz neye odaklanirsak hayat o değil, 1 saate onlarca duygu ve düşünce yaşayan kalp ve kafa uyumu, sağlığı önemli. Çok dağınık oldu toplayamayacagim :). Arife tarif gerekmez diyeyim. Olur gibi olsun. Selametle. Ekleme: dinlenilen müzik ve hissettirdiği duygular gibi. Böyle olumsuzluklardan kalp kaldırmıyor ise kaçmak iyi geliyor bana.
Anıl okurunun profil resmi
Sanırım ben seni anladım ve hak veriyorum sözlerine lakin herkes kendi zihin sağlığı için sesini kisacaksa yani yorumunun sonucu oraya varıyorsa bende o noktadan farklı bir yola ayrılıyorum demektir. Ses varsa umut var demektir. :)
1 sonraki yanıtı göster
Lightmorelight okurunun profil resmi
İlgilenen olursa, şöyle bi kanaatim var. Dünyada bazı alanlarda yavaş bazı alanlarda hızlı tek tip bir yaşama gidiş var ve takip edilen toplumlar batı bilhâssa Amerika, o yüzden gelecekte toplumumuzun daha doğrusu sosyal her şeyin nasıl olacağını görmek isteyen abd ye bakabilir. Bu bilgi üzerine dün Wilson diye bir film seyrettim imdb yüksek değil ama gayet güzel yeni tarihli bir film idi bir çok sosyal konuya komik bir şekilde değinmiş. Tavsiye olunur. Geleceğin bir kısmını olsun gormus gibi. Hele Wilson un hapishanede yüzünde kocaman gamalı hac olan vahşi ile tanışma sahnesi vb bir çok sahne. Neyse gevezelik üstümde. Sizi rahat bırakayım artık..
Anıl okurunun profil resmi
Vakit ayılabilirsem izleyebilirim sonrasında üzerine konuşuruz, teşekkürler tavsiye için:)
Hüseyin Akbaş okurunun profil resmi
Eline sağlık güzel Bir inceleme basarlar 😊😊😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.