Gönderi

Bir saat önce tanışmış olduğu Abdullah'la sokaktan çıkıp caddeye karıştılar. Karışır karışmaz da Abdullah 'ın gizli bir geveze olduğunu anladı. Bütün gizli gevezeler gibi yanında sadece bir kişi varken konuşanlardandı. Kalabalık bir kahvehane masasının etrafında derin derin susarken, herkes kalktıktan sonra geriye kalan son adamın iki kulağını delecek kadar konuşurdu. Aklına ne gelirse anlatırdı. Ya da o ana kadar içinde tuttuğu ne varsa. Biraz önce kalkıp gidenlerin dedikodusunu da yapardı, soranlar artık orada olmasa bile masaya atılmış soruları yanıtlardı. Bu yüzden kimse Abdullah 'la yalnız kalmak istemezdi.
Sayfa 235Kitabı okudu
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.