Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

191 syf.
9/10 puan verdi
"Beni yüzüstü gömün, çünkü yeterince gördüm!" (Hakan Günday) Böyle bir cevheri yeni yeni tanıyan benden, yeni yeni tanıyacaklara özel olsun bu inceleme; Şule Gürbüz, Dolmabahçe sarayında antika saatleri tamir eden bir yazarımızmış. Çok boyutlu ve çok katmanlı metinler yazmasının yanı sıra, karakter ya da kurguya değil daha çok düşünceye ve zihin akışlarına önem veren bir yazar. Edebiyatla harmanlanmış felsefeye de rastlayabiliyoruz, daha ziyade Varlık Felsefesi'ne. Bunda Londra'da almış olduğu Felsefe eğitiminin etkisi çok büyük. Anlayabildiğim kadarıyla birçok şeyin farkında olan nevi şahsına münhasır bir kişilik. Tek bir cümleyle dakikalarca düşündürebilir. Dili, insan zihnini meşgul eden sorular yumağından beslendiği için, çok yoğun. Yeraltı edebiyatıyla çok benzer de diyebiliriz. Gözlemlediğim, okuyucu toplama kaygısı olmayan, kendini bilen ve etrafını çevreleyen duvarlar arasında en ulaşılmaz yerleri bile sıvayabilen çok muteber bir yazar. Çoğumuzun gündelik hayatında var olan konuları, -ki hemen hemen hepsine farklı bir pencere açan- farklı bir bakış açısı katarak, en güzel haliyle kaleme almış. Öyle uzun mu uzun altını çizeceğiniz satırlar olacaktır. An itibariyle, zamana tanıklığına, öğrenilmiş çaresizliğine, kendisine, yoğun bir sevgi ve hayranlık beslediğim bir yazar oldu kendisi. Hepimiz hayatımızın bir döneminde durup düşünmüşüzdür; kimimiz kendini öldürmeyi, kimimiz de kendini öldürenleri... Şule de 'kendini öldürmeyi düşünenleri' düşünmüştür diyebiliriz. Anlamları genellikle derin dalmalar sonucu kendini ele veren cümlelerinde, alegorik bir anlatım mevcut. Öyle bir his uyandırıyor ki insanda, başıma gelebilir, başımdan geçti, başından geçmişti... Her cümlesini not aldırıyor. Her insanın kendini bulabileceği, farklı lezzetler alabileceği, farklı cümlelerin altını çizebeleceği şahane bir kitaptı. Hani sırf inceleme olsun, laf olsun torba dolsun diye yazmıyorum bunları; tanışmayan çok şey kaybeder kanısındayım. Yazar resmen gençken ölememişliliğinin manifestosunu yazmış. Ayrıca mizah tarzını da çok beğendim. Acıya gülümsememizi istiyor bizden. Hemen ardından 'yeter bu kadar'ı da eksik etmiyor. İğneleyici bir mizah tarzı var. Daha ben ne diyeyim... Görmüş olduğu değere bakınca, hak ettiği övgüleri şuraya sıralamaktan alamıyor insan kendini... Öykülerinde dünyaya, yaşama karşı kendi tutumlarını farklı farklı karakterler adı altında yer vermiş. Bazı noktalarda anlamak güç olsa da -genellikle ruha hitap noktasında- üzerine biraz düşündükten sonra, sayfayı çevirmemize müsaade ediyor. Kalemine ve insanın günlük yaşantısına çok hakim; sadece kadınların değil, erkeklerin de yaşam tarzına çok hakim biri. Birçok cümlesi insanın göğsüne çörekleniyor resmen. Ezberi kötü olan bir benim bile, hala birçok cümlesini beynimde feveran ettirmesi, son dört sayfasını okurken kapıldığım tarifi zor o hissiyat... sözcüklerinin büyüsüne kapılmam, bunların tümü Şule'nin tam bir söz ustası olduğunun delilidir. Hayatın-ın tüm meşakkatliliğine karşın, bu kadar güçlü kalabilen bu kadın profilini, tanınması hususunda, öncelikli olarak hemcinslerine tavsiye ederim. Tüm bu koşturmacalar içerisinde girmiş olduğumuz kılıkların bizleri uzaklaştırdığı, boşluk hisssini, yokluk hissini, hiçlik hissini satır satır işlemiş. " Hayat evlenmek demekti, karı ya da koca demekti, çocuk ve ev demekti. Gerisi hep bunların etrafında, bunları sağlama almak için bir tuhaf gezinme, eşinme, kurcalama idi. İnsanın belgeseli yapılsa seyredilemeyecek kadar gönül yorucu bir sıkkınlık verirdi." Syf:159 Kitap 4 bölümden oluşuyor; 1- Ruhuna Fatiha 2- Akılsız Adam 3- Akılsız Adamın Oğlu Sadullah Efendi 4- Rüya İmiş 4 öykü karakterlerinin de çok benzerlik gösterdiğini söyleyebilirim. Her biri içinde yaşayan, içe dönük karakterler. Bunun için karakterlerin ayırt edici özellikleriyle not alarak ilerlemenizi tavsiye ederim. Örnek veriyorum: Hayırsız evlat, gamsız dost, yeni damat... Benim en beğendiğim ve bitmesini istemediğim öykü, 'Rüya imiş' başlığı altında olanıydı. Betimlemelerine okur kendini verebilirse çok şahane tablolar oluşturulabilir olduğunu düşünüyorum. Popülerleşmemiş olmasına da ayrıca sevindim. Biliyoruz ki popülerlik beraberinde farklı sıfatlar da doğurabiliyor. Herkesin okumasının yanlısı da değilim, ne yalan söyleyeyim... Çünkü, her insanın kendini bulabileceği ama her insanın bitirebileceği bir kitap değildi. Çok bariz belliydi ki; acının rengini, huyunu suyunu bilmeyenleri ilgi alakadar eden bir kitap değildi. Baba-çocuk ilişkisinden, karı-koca ilişkisinden, arkadaş-dost ilişkilerinden doğabilecek içsel, ruhsal ve psikolojik sorunları irdeleyerek, öykü halinde bizlere sunmuş. Bu tarz okumaların hitap ettiği okurlara yazılmış seçkin bir kitap. Anlayacağımız okur kitlesini-tiplemesini kendi seçmiş Şule. Zaten kitaplarının çok tutulmamasının en temel sebeplerinden bir nedeni de budur kanaatimce. Herkese değil 'bazılarına özel' yazmış olması. Okuyanlarının bir çoğuna dudak uçuklatmasının da bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Esas itibariyle, kitabı uzun bir zamana yayarak okumamın; bana hem getirileri hem götürüleri oldu. Orta halli bir okuma sizlere tavsiyemdir. Ne çok hızlı ne çok yavaş, sindire sindire... Yazarı tanımak için güzel bir başlangıç olabilir. Kitabı bana hediye eden; https://1000kitap.com/hopshalalalaa Yazarı tanımam için çaba sarfeden;
Habibe
Habibe
En az benim kadar Şule'yi merak etmiş ve bir şeyler yazmamı isteyen dostum; Muhammed'e Şükranlarımı sunuyorum. Okumaya vakit ayırmış herkese teşekkür ederek, teşekkür merasimini sonlandırıyorum. Nilgün Marmara'dan ufak bir kıssa ile son vermek istiyorum; "Uçurumlar var, var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında, kendiyle başkası arasında..."
Coşkuyla Ölmek
Coşkuyla ÖlmekŞule Gürbüz · İletişim Yayınevi · 20211,920 okunma
··
5,7bin görüntüleme
Remziye okurunun profil resmi
Şule Gürbüz bazı kelimeleriyle insanı dünyadan alıp milyarlarca km uzağa götürebilen bir yazar tanışmana sevindim :))
kyrios maldoror okurunun profil resmi
Çok güzel söylediniz. :) Teşekkür ederim, okuyanlarını görmek insana mutluluk veriyor. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Nur Bilgiç okurunun profil resmi
Merhaba. Şule Gürbüz hakkkında bir çalışma yapıyorum. Burada incelemeleri okurken bir üniversitede akademisyen olduğunu söylemişsiniz. Ben bununla ilgili bir kaynak bulamadım. Acaba hangi üniversite bilginiz var mı ? Bildiğim kadarıyla halen milli Saray’lar müdürlüğü bünyesinde Saray saat tamircisi olarak çalışıyor.
kyrios maldoror okurunun profil resmi
Gündelik hayatına dair pek bir malumatım yok malesef, takip etmiyorum. Vermiş olduğum bilgi kitabın girişinde belirtiliyordu yanılmıyorsam. Bakarım bir ara, işe yarar bir bilgi edinirsem sizi de bilgilendiririm.
nosthalgia okurunun profil resmi
Tanışma anlamında sanırım çok yetkin bir eser, alıntılar ve incelemeler bana bunu hissettirdi ve tanışma için doğru incelemedeyim kanaatindeyim. Pek kadın yazar okumadığım için bu yazarla başlayacağım biraz daha kuvvetlendirdin kararımı, ellerine sağlık.
kyrios maldoror okurunun profil resmi
Teşekkürler Dilek. Okumayı düşündüğünü görünce sevinmiştim. Güzel bir kalemi, kafası var Şule'nin. Seversin düşüncesindeyim.
Evren Öztürk okurunun profil resmi
Çok aydınlatıcı bir inceleme yapmışsınız gerçekten.Henüz 19.sayfadaydım ve daha farklı bir perspektiften bakarak devam edeceğime eminim.Teşekkür ederim
FAITH okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş, klavyedeki tuşlara basan PARMAKLARINA SAĞLIK..🖐 "YAZAR RESMEN GENÇKEN ÖLMEMİŞLİĞİNİN MANİFESTOSUNU YAZMIŞ" ...👌
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.