Gönderi

Algıda benden dünyaya, dünyadan bana akanın, geçmişe, şimdiye ve geleceğe yayılışından çı­kar Ten. Bedenim görünürü algılar, bakışımın dokunuşunda tenselleşirşeyler, düşünce -görünmez olan- ben'den dolayımlanarak tene ka­tılır, söz'de beden bulur, düşüncenin bedenidir söz, onun görünür yü­züdür. "Sözün basit bir sabitleme aracı ya da hatta düşüncenin kılıfı ve giysisi olduğunu söyleyemeyiz," der Merleau-Ponty. Söz ve düşünce, görünür ve görünmez birbirinde zarfanmışlardır. Teni düz bir satıh olmaktan kurtarıp, onu derinliğine fırlatan, görünürden aldığımı görünmez kılarak görünüre geri verişim yaşanan, bu sü­rekli geçişlilik halidir. Şeylerden bana, benden onlara geçendir. Ben dünya olurum, şeyler tenselleşir. Bu anlamda tenin kalınlığı sürekli bir derinleşmeden ibarettir belki de.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.