Başka türlüymüş gibi görünse de, ailemin en duygulu kişisi babamdı aslında. Yorulmak bilmez bir direnç simgesi olan annemse, onun tam tersine, gerçekçiydi. Savaş yılları sırasında, yerleştirildikleri Akita Prefecture'daki evlerinde ziyaretim sonrası, bir daha hiç görüşememeyi göze alarak ayrılmak zorundaydık. Evin kapısı önünde uzanan yolda yürümeye başladığımda, annem ve babam gidişimi seyrediyorlardı. Annem hemen arkasına dönüp hızla eve girdi , babamsa beni bir fasulye tanesi kadar küçülüp gözden kaybolana kadar seyretti.
Sayfa 22 - Agora Kitaplığı