- ... Belki kırk kere gittim.
+ Kırkında da adama tesadüf ettin mi?
- Ettim. Daima namaz biterken gittim de ondan.
+ Ne yapıyordu adam?
- Kalın bir mermer direğin gerisinde, ellerini açmış ağlıyordu.
+ Her defasında ağlıyor muydu?
- Her defasında... Ama ne güzel, ne gizli, ne içten ağlayış...
+ Sen dış yüzdesin! Mimarlık bu... İçten nasıl bahsedebiliyorsun?
- Dıştan içe geçmeseydim, bu ağlayış beni çeker miydi?