Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bazı kitaplar vardır, kitabın ana karakteri öylesine baskın bir karakterdir ki, konu artık ikinci planda kalır ve kitabı bırakıp karakteri anlatmaya başlarsınız. Çünkü o karakteri anlamak demek, o kitabı anlamakla eş değerdir. Tıpkı Albert Camus'nün Yabancı kitabındaki Meursault gibi... Açıkçası ben karakterin ön plana çıktığı kitapları çok önemsiyorum ve ayrı bir seviyorum. Gündelik hayatın koşturması ve yaşam mücadelesi içerisinde belki varlığından bile haberimizin olmadığı ne müthiş insanlar yanımızdan geçip gidiyor. Belki otobüste, sokakta, iş yerinde tam yanımızda duruyor; fakat içinde ne müthiş fırtınaların koptuğunu anlayamıyoruz. Bir insan olarak bir başka insanı tanımaya çalışmaktan kaçıyoruz, imtina ediyoruz. Bu noktada Sabahattin Ali'nin bir alıntısı ile sormak istiyorum: "Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamakta bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?" İşte Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk'ta Gerhard Warlich isimli bir karakter var ki, sayfalarca anlat bitiremezsin. Öylesine özgün, öylesine farklı bir karakter... Eskimiş pantolonunu balkondaki ipe asan, iklimin ve tozun etkisiyle eprimesini günden güne izleyip bundan anlamlar çıkartan, hatta hayatın anlamını çıkartan bir karakter. Sabahattin Ali'nin tabiriyle, kendi kafasının içinde yaşayanlardan. Biraz Raif Efendi, biraz aylak adam Bay C., biraz Meursault... Böylesine özgün bir karakter ile karşı karşıyayız kitapta. Gerhard Warlich, günümüzü mutsuzluk çağı olarak tanımlıyor ve kendisi de aslında tüm davranışlarıyla bu mutsuzlukla baş etmenin yollarını arıyor. Büyüleyici bir gözlem gücü var. Beni en çok etkileyen yönü de insanları, nesneleri, hayvanları, kısacası hayatı gözlemleme yeteneğiydi. Bir olayı gözlemlerken, bir anda yerdeki bir karınca ilgisini çekiveriyor ve karıncanın hareketlerini gözlemleyip bir takım manalar çıkararak gülümseyebiliyor. O an onun için karıncanın hareketlerini gözlemlemek bu hayattaki en önemli meşgale haline geliyor. Hatta Gerhard şöyle bir cümle kuruyor: "Bir kitap yazabilseydim başlıca tezi şu olurdu: İnsan felaketleri ancak izleyebilir, kavrayamaz." Yani yanı başında büyük bir felaket gerçekleşse hemen çekirdeğini alıp keyifle gözlemleyebilecek biri. Gördüğünüz üzere, çok ilginç bir karakter Gerhard Warlich. Neden bu kadar ilginç bir karakter olduğunu ise, kitabı okudukça anlayabiliyoruz. Warlich, felsefe eğitimi almış zeki bir adam ve bir çamaşırhanede müdür olarak çalışıyor. Felsefe eğitimi almış bir çamaşırhane müdürü mü? Evet, tam olarak öyle. Zira felsefe eğitimini tamamladığı 27 yaşlarında, üniversitede aldığı öğrenim kredisini ödemek zorunda kalıyor, hangi işte çalıştığını umursamadan çamaşırhanede çalışmaya başlıyor ve 14 yıl boyunca istemediği ve eğitimini almadığı bu işte çalışıyor. Bir de uzun yıllardır birlikte yaşadığı kız arkadaşı var: Traudel. Görünüşte normal gibi görünen bir ilişkileri var. En azından Traudel’in evlenmek ve çocuk sahibi olmak istemesine kadar normal görünüyor her şey. Kitabın Traudel'in içerisinde bulunduğu kısımlarında Gerhard Warlich'in kadınlara, erkeklere ve ilişkilere karşı olan ilginç bakış açısını da öğreniyoruz. Gerhard, insanların mutsuzluklarının incelikli bir hayatı nerede arayacaklarını bilmemelerinden kaynaklandığını savunuyor. Gerhard'ın bizler için bir çözümü de var: Yatıştırma Okulu. Yatıştırma Okulu kurulur kurulmaz, mutluluktan uzak ortamlarda mutluluğun kurulması hakkında seminerler vermeyi planlıyor. Ayrıntılı olarak Yatıştırma Okulu derken ne demek istediğini önümüze sunmuyor; ama ipuçlarını Gerhard Warlich'in hayatı içerisinde yakalayabiliyoruz. Son olarak, aşırı duyarlı birisi Gerhard. Her şeyde olduğu gibi duyarlı olmada da "aşırılığın" zararlı olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Zira her şeyin fazlası zarar... Şayet siz de aşırı duyarlı biriyseniz, çevrenizi gözlemlemekten hoşlanıyorsanız, bir pantolonun bile eprimesini gözlemlemek, bir karıncayı izlemek hoşunuza gidiyorsa, Gerhard Warlich'i hemen tanımalısınız. Belki hayatınızın karakteridir, belki de hayatınıza yön verecek biridir. Geç kalmayın.
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,063 okunma
··
1 artı 1'leme
·
6,8bin görüntüleme
Gül okurunun profil resmi
İlk paragrafınızı okuduğum an gözümde Raif Efendi canlandı ve alıntınızı görünce işte budur dedim. Birikimlerden oluşmuş, başka kitapları, karakterleri, yazarları örnek veren incelemelere hayran kalıyorum. Son paragrafınız tam bana uydu en yakın zamanda listemde. Emeğinize, kaleminize sağlık.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Hatta okuduysanız "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku" havası da var. Eğlendirici yani. Çok teşekkür ederim, değerli yorumunuz için. Umarım en kısa zamanda siz de okursunuz.
1 sonraki yanıtı göster
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Kişisel marka diye bir ifade öğrendim bugün.Adam sadece bir virgül ‘den oluşan tvit atıyor tüm takipçileri anlıyor:)
Beyza okurunun profil resmi
'' Eskimiş pantolonunu balkondaki ipe asan, iklimin ve tozun etkisiyle eprimesini günden güne izleyip bundan anlamlar çıkartan, hatta hayatın anlamını çıkartan bir karakter.'' Özellikle bu tahlilini okuyunca abi beynime yer ettim kitabı. Necip hoca ve senin incelemen vesilesiyle bu kitabı okumayı istiyorum. Son paragraftaki mesaj da çok güzeldi yine. Emeğine, yüreğine sağlık Semih abi^_^.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bence en ilginç özelliği buydu. Adam pantolonun eprimesini izlemek istiyor :) Teşekkür ederim Beyza, beğenmene sevindim. Okuduğunda senin yorumlarını da merak ediyorum :)
1 sonraki yanıtı göster
The  Misanthrope okurunun profil resmi
#129244816 kitabı buradaki önerinizde görüp okuma listeme aldım. :)) Yine de bitirmem uzun sürdü :) Kitabı okurken aklıma hep Dostoyevski'nin " ..her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık." sözü geldi aklıma. Gerard Warlich de böyle bir karakter gibi geldi bana. Mutsuzluk çağında mutluluğu ararken görünenlerin ardındaki anlamları görüyor ve sorguluyor. Bazen gördüğü şeylerle kafasındaki sesleri birleştirerek kendisine yeni bir hikaye oluşturuyor. Terk edilmiş değil ama kendini yalnız hissediyor. Ve bu yalnızlık hoşuna gitmeye başlıyor. Felaketleri izlemekle kalmıyor, kavrıyor da.. Okurken içimizden bir parçayı Gerard'da bulmamak elde değil. :) Kitabın sonunda eve değil de bir psikiyatri kliniğine gitmiş olması beni çok üzdü. Fernando Pessoa'nın dediği gibi "En çok anlamak yoruyor bizi." sanırım. Bu güzel kitap önerisi için teşekkür ediyorum. 🙋🏼‍♀️🌼
Semih Doğan okurunun profil resmi
Okuduğunuzu görünce fark edip mutlu olmuştum. Bu kitabın insanlar tarafından okunmasında biraz da olsa katkım oluyorsa seviniyorum. Beğenmenize ve değer verip tavsiyeme uymanıza ayrıca mutlu oldum :) Farklı bir insan tanımış oldunuz, fena mı? Bence tespitlerini çok hoş. Bir inceleme kaleme alsanız tadından yenmez gibi görünüyor :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bahar okurunun profil resmi
Gerçekten beni o kadar çeken bir inceleme oldu ki hemen okuma listeme ekliyorum kitabı... Hoş, okumama gerek kaldı mı da bilmiyorum artık öyle güzel özetleyip anlattınız baş kahramanın karakterini ama okuyacağım. Kendimle çok fazla benzerlik görüp yakınlık kurduğum, içselleştirdiğim birkaç roman karakteri var ve o kitabı okuduğum süre boyunca da sonrasında da hayatımı derinden etkilediler. Bu incelemeyi okurken de Gerhard o sıcaklığı duyacağım biri gibi hissettim. Kendisiyle tanışmak için sabırsızlandım. Teşekkürler bu güzel inceleme için
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. İlgi çekici bir karakter gerçekten ve kendinize yakın bulduysanız mutlaka tanışmalısınız. Hatta aranızdaki benzerlikleri de yazmış olduğunuz incelemede belirtir ve incelemenizi de bana özelden atarsanız daha mutlu olurum :)
1 sonraki yanıtı göster
Okur okurunun profil resmi
Kitap hakkında hiçbir şey bilmiyordum sizin okuduğunuzu görünce sadece ismini görmüş oldum. Ve hiç böyle bir şey canlanmadı zihnimde. Bambaşka şeyler canlanmıştı açıkçası. Sadece ismine bakarak tabii. Ama bu inceleme beni şaşırttı ve çok güzel olmuş. Ben de okumak istedim.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Kitabın ismi konusunda aynı fikirdeyiz. Aslında inceleme içerisinde böyle cesur bir cümleye de yer vermeyi düşündüm, kitabın isminin yeterince güzel seçilmemiş olduğuna ilişkin. Zira isimle içerik tam olarak uyuşmuyor. Okursanız fikriniz değişir mi bilmiyorum ama okuduğunuzda mutlaka soracağım size de. Teşekkür ederim.
Okur okurunun profil resmi
Aslına bakarsanız fikrimin değişeceğini sanmıyorum. Siz incelemeleriniz ile kitapları gayet iyi analiz ediyorsunuz zaten. Ben sadece ekleme yaparım üzerine emin olun :) Kitapların ismiyle içeriği çok alakasız olduğu zaman sevmiyorum doğrusu. Tabii kki yazan neler düşünüp hissetti de bu ismi seçti bilmeden yargılamak hoş değil lakin bazı yazarların isim konusunu prim haline getirdiğini düşünüyorum.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, güzel yorumunuz için. Katılıyorum size :)
Kütüphane kedisi okurunun profil resmi
Bu tür karakterler aslında hayatımızın içinde . O kadar Çoklar ki . Ama günlük hayatta renksiz ,piSırık. A sosyal ya da sıkıcı bulunan. Dışlanan sıradan tiplerdir bunlar. Kaybedenlerdir. Romanlar da onların iç dünyasının inceliklerini okuyunca bize ilginç gelir. Oysa bu insanlar sokaklarda . Bel ki benim hayatı mi orhan pamuk yazsam Oscarlık bir film çıkarırdi.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Kesinlikle öyle. Bu tipteki insanlar hayatın içerisinde kaybetmeye de mahkumdurlar zaten. Bizim kitaplarda sevdiğimiz karakterler ise, ruhunun inceliğini görebildiklerimiz... Oscarlık film çıkacak bir hayat hikayen varsa, Orhan Pamuk ile hemen iletişime geçelim :)
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.