Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Kusursuz değil huzursuz bilge
Rus edebiyatı deyince akla belli isimler geliyorsa, Tolstoy mutlaka ilk gelenlerdendir. Tolstoy’un bendeki karşılığıysa; bir bilge. Fikirleri ve eserleri sadece kendi ülkesinde değil tüm dünyada ona belli bir saygınlık kazandırmıştır. Kitapta Gorki’nin anlattıklarına bakarsak ölümü sonrasında Rus halkının tepkileri de bir bilgeyi uğurlama hüznünde olmuş. Kitap zaman olarak, Tolstoy’un ağır hastalandığı ve iyileşme sürecini geçirdiği Gaspra’daki dönemi ve Yasnaya Polyana’dan ayrılışı ile ölümü sonrasındaki zamanları temel almakta. Anlatıcımız olan Gorki, Tolstoy’un ağır hastalığı zamanlarında Çehov ve diğer birkaç sanatçıyla birlikte Tolstoy’a arkadaşlık etmiş. Zaten kitapta o dönemde Gorki’nin izlenimleri ve Tolstoy’la yaptığı sohbetler sonrası tuttuğu notların derlenmesiyle oluşuyor. Kitabın sonunda bir de Tolstoy’un ölümü ertesi Gorki’nin yazdığı uzunca bir mektup var. Bu mektupta da yine Gorki’nin Tolstoy’a dair fikirleri ve ortak anıları mevcut. Peki Gorki’nin Tolstoy’a bakışı nedir? Kitabın yönünü belirleyen kilit soru bu. Bir methiye mi? Yoksa yergi mi? Cevap ikisi de değil. Gorki, Tolstoy’a büyük hayranlık duyan ve sürekli O’na gerek zihninde gerekse de şifahen sorular yönelterek Tolstoy’u anlamaya çalışan birisi sadece. Kitap da bu çabanın eseri. Birini ya da bir şeyi tanımanın en basit ve pratik yolu ona sorular sorarak yaklaşmaktır. Aksi takdirde duyulan hayranlık saman alevi gibi geçici, sabun köpüğü gibi boştur. Zira anlamadan kolay öven kolayca da sövecektir. Bu eseri de öne çıkaran taraf Gorki’nin hakkaniyetli yaklaşarak Tolstoy’u öznel bir biçimde değerlendirmeye çalışması. Evet, yeri geliyor övüyor yeri geliyor endişelerini dile getiriyor ve eleştiriyor. Gorki’nin notlarından gidecek olursak, Tolstoy’un bahsedilen dönemde en çok söz açtığı konular; Tanrı, köylüler ve kadın, edebiyattansa arada bir bahsediyor. O’nu en çok uğraştıran ve açıktan açığa kemiren düşünce, Tanrı düşüncesi. Hatta onun bu konudaki huzursuz ve arayan tavrı yaşamını Kont Tolstoy olmaktan ermiş Leon olma çizgisine taşımıştır (Bu konuyu Tolstoy’dan
İtiraflarım
İtiraflarım
kitabında ayrıntılı olarak dinlemek mümkün). Gorki’yse bunu bir türlü anlayamaz. Tolstoy’a bu konuda sürekli farklı sorular sorar. Tolstoy her seferinde karışık, belirsiz cevaplarla deyim yerindeyse topu taca atar. En sonunda Gorki “O’nun, Tanrı’yla çok şüpheli ilişkileri var” sonucuna varır. Tolstoy’un karmaşık düşüncelerinin olduğu ve söz açtığı diğer konu ise kadın konusudur. Bu konuda çok konuşmayı sever, etrafına zorlayıcı sorular sorar, bazen kızar Gorki’yi kızdıracak şekilde kaba ve keskin konuşur. Bazense bu konuda ne kadar pişmanlıkları olduğundan dem vurur. Gorki, kadınlara karşı açıktan düşmanlık tavrı sergilemesi üzerine tahminde bulunur ve der ki: “Kadınlara amansız bir düşmanlık besliyor bence, onları cezalandırmaktan hoşlanıyor… Alabileceği bütün tatları alamamış bir erkeğin düşmanlığı bu, ya da ruhun “gövdenin aşağılık dürtülerine” karşı düşmanlığı. Ama gene de düşmanlık işte, soğuk bir şey, Anna Karenina’daki gibi.” Tabii bu Gorki’nin tahmini. Bu cephe alışın ardında, pişmanlıkları ya da başka nedenler de olabilir. Köylüleri sever, onların hayat bilgisi ve yaşam gücü bakımından daha üstün olduklarına inanır ve onlara dair hikayeler anlatır. Konuşurken de köylü deyimleri kullanmayı tercih eder. Edebiyat konusundan konuşmaktan hoşlanmayan Tolstoy, yine de bu sohbetler esnasında, birtakım yazarlar hakkında görüşlerde bulunuyor. Yakın arkadaşı Çehov’u severken, Dostoyevski’yi ise mistik doğu felsefesi ve inanışlarına yabancı olduğu için ruhu rahatsız ve karmaşık yazan biri olarak gördüğünü ve ondan pek hoşlanmadığını anlıyoruz. Yine Dickens ve diğer bazı yazarlara dair de yorum ve benzetmelerde bulunuyor. Gorki, Tolstoy’a çok büyük saygı duyuyor. Hatta ölümünden sonra kendini öksüz kalmış hissedip ağlayacak kadar. Hayranlığı, Tolstoy’un jest ve mimikleriyle, fiziksel duruşuyla ve zihinsel kararlılığıyla, zekâsı ve bilgece tavırlarıyla, anlattığı konularda muhatabında saygı uyandıracak bir hâle gelmesi ve adeta muhatabı karşısında büyümesiyle daha da artıyor ve Gorki bu konuda şunları söylüyor: “Herkes gibi ben de onun, dahi adının en çok yaraşacağı bir kişi olduğunu biliyorum; daha karmaşık, daha karşıt, böyle her yönüyle büyük bir kişi daha yoktur – evet, evet, her yönüyle büyük…-bir kutsal kişinin ermişin yaşamı; ama hiç şüphesiz onun büyüklüğü, kutsallığı insan oluşunda, çılgın, ezici güzellikte bir insan; bütün insanoğullarından biri.” Buna rağmen Gorki, yeri geliyor Tolstoy’da nefret ettiği yanlardan ve kendisinde endişe yaratan taraflardan da bahsederek Tolstoy’u eleştirmekten geri durmuyor. Orantısız şekilde aşırı gelişmiş bireyselliğini korkunç bulurken, kadınlar hakkındaki görüşlerine tahammül edemez, din konusundaki vicdanı önceleyen ve insanı sıkıştıran, ona belirli sınırlar çizen anlayışı da dogmatik bir sıkıştırma olarak görür, acı çekmeye yatkın inancını bir türlü kabullenemez. Zaten Gorki’nin Tanrı inancı da yoktur. Bu konuda Tolstoy, Gorki’nin üzerine gittiğinde verecek cevap bulamaz ve zor anlar yaşar. Yani bu konuda epey farklıdırlar. Tolstoy, sürekli arayışı, düşünceleri ve acı çekmeye olan inancı nedeniyle mutlu değildir. Sürekli “mutluyum, çok mutluyum, sonsuz mutlu” demesine rağmen cümlesinin sonuna “acı çekmek” i de ekler. Hayatını yakından gözlemleyen Gorki, onun mutlu olduğuna inanmaz ve şöyle der: “Ama o hiçbir zaman mutlu değildi, hiçbir zaman, hiçbir yerde; adım gibi biliyorum bunu: Ne “bilgelik kitaplarında” ne “bir atın sırtında” ne de “bir kadının kollarında” buldu “yeryüzü cennetinin” bütün tatlarını. Fazlaca usa bağlı böyle bir şey için, yaşamayı, insanları fazlaca tanıyor.” Ana hatlarına değindiğim, kusurlarıyla birlikte verilen bu “huzursuz bilge” yi anıları ve görüşleriyle anlatan kısa kitapla, Tolstoy’a dair birçok konuda fikir sahibi olmak ve O’na biraz daha yaklaşmak mümkün. “Sorularında amansız, cevaplarında ise çekingendi, bütün bilge kişiler gibi.”
Tolstoy'dan Anılar
Tolstoy'dan AnılarMaksim Gorki · Yapı Kredi Yayınları · 2018811 okunma
··1 alıntı·
354 görüntüleme
Zafer Kaçar okurunun profil resmi
Güzel incelemeniz için tebrikler ve teşekkürler, oldukça iyi.
Emin K. okurunun profil resmi
Rica ederim, vakit ayırdığınız için ben de teşekkür ediyorum.
Süha Murat Kahraman okurunun profil resmi
Ellerinize,emeğinize sağlık.Siz Tolstoy'u anlatan usta bir kalemi okudunuz biz de o kalemin eserini dikkatle,özenle tahlil etmiş bir incelemeyi. Bu ortama sağladığınız katkılar için ayrıca teşekkürler .Eyvallah...
Emin K. okurunun profil resmi
Rica ederim Süha hocam, benim Tolstoy'a bakış açım farklıdır. İlkin İtiraflar'ını okuduğumda kendisine saygı duydum. Bir romanın ötesindeki Savaş ve Barış'ı ile de bilgeliğine olan inancım arttı. Bu kitap da çıktığında özellikle dikkatimi çekmişti. Tolstoy' a biraz daha yaklaştım. Bunu da aktarmaya çalıştım. Başarılı olabildiysem ne mutlu. Biz de sizin sağladığınız katkılar için teşekkür ederiz.
Nesrin A. okurunun profil resmi
Ne güzel demişsiniz: 'Anlamadan kolay öven, kolayca da sövecektir.' Hayranlık olayına farklı bir açıdan yaklaşmış demek ki Gorki, içini doldurmuş, elinize sağlık çok detaylı güzel bir inceleme.
Emin K. okurunun profil resmi
Benim de o dikkatimi çekti, boş, sadece yücelten bir hayranlık yok Gorki'de, sorgulayan ve karşı çıkan bir yan da var ama bu hayranlığına mani de olmuyor. Ölçüyü iyi ayarlıyor, bu olgun hayranlık olsa gerek :) Teşekkürler Nesrin hanım, hem düşünceleriniz hem de bu uzun incelemeye vakit ayırdığınız için.
Leylm okurunun profil resmi
Mutluyum, çok mutluyum, sonsuz mutlu... Oldukça doyurucu bir inceleme olmuş. Emeğinize sağlık
Emin K. okurunun profil resmi
Mutluluğunuz sahici ve daim olsun, daim olmayacaksa da en kötü sahici olsun, Tolstoy unki öyle olmamış çünkü. Teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.