Gönderi

bir çağın artıkları.
Masam ki şuracıkta solgun bir köy akşamı  Bir uzun yoksul, bir başka yoksul  Düşer ellerim bir çağın artıklarına  Çatalımda kemikler, ölü gözleri  Ve iniltiler, çığlıklar  Benden bir şey sorulamaz gibiyim. Biri gelsin şu tabağımı kaldırsın  Çatalımı da  İğrenmenin, tiksinmenin en eskisiyim  İki eşya arasında bir hiçlik  Ne iskemle, ne masa, tam orda tökezlenirim.  Bir haziran, bir temmuz nasıl olsa gelir de  Sorsanız size söylerim ey ipini kendi gerenler  Ben döğüşken olanlara açılmış bir mendilim.  ..Edip Cansever..
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.