Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
01.12
Onun adı FRIEDRICH NIETZSCHE! Beni düş kırıklığına uğratan kendimden başkası değil. -Franz Kafka Nietzsche'yi kendi gözümden yazayım. Küçüktüm, yalnız, hemcinslerimden uzak, insanlardan uzak, kenara çekilir dini kitapları okurdum. İnsanlar beni bir öcü gibi görürdü. Ama tatlı bir öcü, öyle ki yanıma sokulur beni dinlerlerdi. Bazen sanki başka bir gezegenden gelmiş hissine kapılıyordum, hiçbir şey beni etkilemiyordu. Sahiden hissedeceğim zamanlar yakındı... Babamı(Carl Ludwig Nietzsche) özlüyorum. Aslında sadece onu özlüyorum. Ona ihtiyacım var... öldü biliyorum, bir çiçek ölür, bir tavşan ölür ve bir insan da ölür. Evet babacığım, Tanrılar da çürür. Tanrı'yı biz öldürdük! İnsanca, Pek İnsanca kitabı Nietzsche'nin kitaplarında bulabileceğiniz en yalın kitaplardan biridir. Anlatım biçimi ikili diyaloglar gibi gelişmiş. Aforizmaları birden fazla düşünceye ve düşündürmeye yer vermiştir. İnsanca... bu isim insani duygular ve sorumluluklara dikkat çekmek için verilmiştir. Ekleme, 'Pek' pek insanca, hatırlatma! Donk donk donk! Kitap içerisinde 638 aforizma bulunmaktadır. Nietzsche öyle güzel bir havada belirtmiş ve düşündürmeye sürüklemiş ki. Her bir aforizma sonrası uzaklara dalıyor, düşünmeye ve kafa yormaya başlıyor olacaksınız. Bazıları sizi geçmişe, bazıları nefrete, bazıları kitabı kapatmanıza neden olacaktır. Birçok kişinin aklında şu soru var: 'Nietzsche neden kadınları yadırgıyor?' sahiden öyle mi? Böyle mi düşünüyorsunuz? Öyleyse kısaca bilgilendirme yapalım. Nietzsche babasını genç yaşta kaybetmiştir. Bu sebeple ailede egemen olan kadınlar (anne, kız kardeşi, teyzesi...) bu nedenle kadınlara karşı mesafeli, asabi ve zayıf olarak bilinir. Nietzsche, bunun yanı sıra birçok kadının üzerinde ilgisi olmasına rağmen bunu umursamaz, pasif kalarak geçiştirir. Kız kardeşi Elisabeth'ten ve annesinden(Franziska Oehler) nefret eder, ama bu nefret sadece dışavurum ile gösterilir. Oysa içerisinde müthiş bir duygusallık ve sevgi barındırır. Nietzsche'nin annesine yollamış olduğu bir mektupta: ''Kendime karşı en derin aykırılığı ve içgüdülerimin haince alçaklığını içimde aradığım zaman, orada hep annemi ve kız kardeşimi buluyorum, en acız olduğum anları... Çünkü o zaman zehirli solucanlara karşı koyabilecek gücüm olmuyor... Psikolojik eşgüdümünüz, böyle bir öncel uyuşmazlık düzenini mümkün kılıyor. Ama aslında ebedi dönüş için annem ve kız kardeşimin her zaman en büyük engeli teşkil ettikleri kanısında olduğumu itiraf ediyorum.'' Tek bir söz ile... Bir kalp taşımak incelik ister. Ağırlık taşıyanlara bunu anlatamazsınız. -Cemal Süreya “Hangi yıldızlardan düşüp birbirimizi bulduk biz. Bu kadar düz bir cümlenin bu kadar karmaşık olmasına neden olan kadın.” Evet evet, hemen onun adı gelir. Lou Andreas Salome... Nietzsche'yi kadınlar üzerineki durumunu Stalin'e benzetiyorum. Ölen karısının mezarında, ''İnsanlığa olan azacık sevgim onunla birlikte gömüldü...'' Nietzsche ve Salome, 1882 yılında arkadaşlık yapmaya başladı. Din konusunda yaptıkları sohbetlerden ve kafeslenemeyen ruhundan etkilenen Nietzsche, tek taraflı bir aşk hikayesi yaşamaya başladı. Peki neden bu kadar yakın görüşlü ve ikili sohbetlerden haz duyan bu iki kişi, pardon Salome bu teklifi geri çevirdi? Şüphesiz ve emin olmanız gereken bir şey varsa, Nietzsche'nin kadınlara olan tespitlerinin en büyük etkeni Salome'dur. Salome için evlilik sevginin katilidir. Arkadaşlık sevgiye daha da kötüsü cinselliğe dönüşerek yok olma riskinden kurtarılmalıdır. Bu düşünce ile kendisine Paul Ree ve Nietzsche tarafından yöneltilen evlilik tekliflerini reddeden Salome, Frederich Andreas’ın intihar tehdidinden etkilenip onunla evlense bile 34 yaşına kadar cinsel ilişkiye girmedi ve bekaretini muhafaza etti. Not: Sigmund Freud'u da reddetmiştir. Evet, şimdi en güzel yere geldik. Nietzsche ve sınıftan seçtiği bir öğrencisi(ED) ile, Fransa'dan gelen (Rachelle Riva) gazeteci ile birkaç soru üzerinde bir diyalog yapacağız. Burada hayal gücünüzü kullanacağım. Not: Nietzsche'nin kitabından seçilmiş tespitler ve ED(benim) özgün cümlelerim ile yazılmıştır. Riva: ''Sayın Nietzsche ve Ed, sizce yalan nedir?'' Nietzsche:'' Basit durumlarda her şeyi doğrudan söylemek daha avantajlıdır. Çünkü bir yalanı sürdürebilmek için, yüzlerce yalan daha söylemek gerekir.'' ED:'' Yalan geniş bir konudur. Sayın hocamın dediği gibi, sıkışık durumda olmadığımız sürece olanı olduğu gibi aktarmak gerekir. Özellikle saygı duyduğunuz, karşılıklı güven hissiyatını aldığınız bir kimse ise. Söylenmiş doğrudan bir yalan, yalanı devam ettirecek 100 alan bulmaktan iyidir.'' Riva:''Genel bir konu ama mümkünse kısa bir cevap istiyorum. Kişi neyi sözünü verebilir?'' Nietzsche:'' Eylem sözünü verebiliriz, ama duyguların sözü değil; çünkü duygular istenç dışıdır. Birini sonsuza dek seveceğine ya da ondan nefret edeceğine söz veren herhangi biri, kendi gücünün dahilinde olmayan bir şeyin sözünü vermiştir.'' ED:'' Kişi tutabildiğini düşündüğünün aksine, tutamadığının ve bazen de verdiği sözün arkasında duramadığı sözlerin sözünü verebilir. Verebildiği tek söz, yerine getirmedikleridir.'' Riva:''Peki, sizce günümüz ve gelecek dünya düzeni için yasaklanmış cömertlik size ne çağrıştırıyor?'' Nietzsche:'' Dünyada herhangi bir kısmını hayali varlıklara gösterebileceğimiz kadar çok sevgi ve iyilik yoktur.'' ED:'' Günümüz için bilmem ama, gelecek nesil bu terimin çağrışımı için bile kafa yormayacaktır. Cömertlik yok olmaya mahkum, bu çok açık. Cömertlik diye bir kavram nesli tükenmekte olan bir bensevi.'' Riva:'' Güncel bir soru sormak istiyorum. Üzgünüm, susadım da. Tamam, tekrardan alalım. Mucizevi eğitim hakkında ne söylemek istersiniz?'' Nietzsche:'' Kişi, bir Tanrı'ya ve onun hakkındaki endişelere inanmaktan vazgeçtiği andan itibaren, eğitime gösterilen ilgi büyük bir yoğunluğa ulaşacaktır; tıpkı tıp sanatının ancak mucizevi tedavilere duyulan inanç yok olduğu zaman gelişmesi gibi.'' ED:'' Eğitim görecelidir. Eğitim, korkulan inançların yok olması ile başlar. Kişi özgür kaldığı sürece korkusuzdur. Hayal edebildiği kadar da erişmesiz. Korkunun olduğu yerde mucizevi eğitimden söz etmek pek mümkün değil. Aslında bakarsanız, korkunun olduğu yerde mucizeden söz etmek mümkün değil!'' Riva:''Peki ya bilimin geleceği?'' Nietzsche:'' Zararlı ve tehlikeli sonuçları bilimsel bilginin yardımıyla önlenebilir. Eğer üstün kültürün bu gereksinimi yerine getirilmezse, insan gelişiminin gelecekteki seyri hemen hemen kesin bir şekilde öngörülebilir.'' ED:'' Bilimin geleceği, geçmişten pay çıkartılarak ilerleyebilir. Bilim, insanoğlu için vazgeçilmez ve çok daha fazla üzerinde durumlası gereken bir daldır. Ancak herhangi bir konu üzerinde bile gereğinden fazla durulmalı.'' Riva:'' Birinin lehine, büyük olanın lehine önyargı terimini nasıl açıklarsınız?'' Nietzsche:'' İnsanlar, büyük ve dikkat çekici olan her şeyi açıkça abartırlar. İnsanlar, alışkanlıktan dolayı kendilerini güç isteyen her şeye tabi kılar.'' ED:'' İnsanın temelinde bu var. Önyargı genellikle ahlaki yoksunluktan veya düşünülmeden bir kanıya varmakla meydana gelir. Büyük ve dikkat çekici olanın söylemini benimser ve irdelerler.'' Riva:'' İyi niyetli iki yüzlülük?'' Nietzsche:'' Başka insanlarla olan ilişkilerimizde çoğu zaman iyi niyetli bir ikiyüzlülüğe ihtiyaç vardır, sanki onların eylemlerinin nedenlerini sezmemişiz gibi.'' ED:'' Sayın hocama katılıyorum. İyi niyet çoğu zaman kazanım sağlamamıştır, bunu açıkça göstermek bile ters tepmesine yarayacaktır.'' Riva:'' Zevkli bir konu başlığımızla devam edelim. Yo yo, sadece 4 sorum kaldı. Mahcubiyete karşı ne söylemek istersiniz?'' Nietzsche:'' Aşırı ölçüde mahcup olan insanların yardımına koşmanın ve onlara güven vermenin en iyi yolu onları inandırıcı şekilde övmektir.'' . . Riva:'' Sayın ED? Bay Nietzsche'yi izlemeyi bıraksanız. :)'' ED:'' Pardon, :) Sayın profesöre katılıyorum. Ne diyebilirim ki, birine yapabileceğimiz en büyük fenalık birini olduğundan fazla övmektir.'' Riva:'' Peki bay Nietzsche, birkaç tavsiye isteyeceğim. Konuşma taktiği üzerine ne söyleyebilirsiniz?'' Nietzsche:'' Biriyle yaptığımız bir sohbette, eğer muhatabımıza karşı nüktedanlığımızı ve cazibemizi tüm görkemiyle sergileme imkanı bulmuşsak onu en iyi biçimde alt etmişizdir.'' ED:'' Bay Profesör, tespitlerinizle hayran olmamak elde değil. (Gülüşmeler) Evet, diyebileceğim o ki, birini argo veya hakaret ile alt etmeyi denemektense, cazibemizi onun üzerine yıkmalı ve onu sessizce tuzağa çekmeli. Yıkılacağından adım gibi eminim.'' Riva:'' Aşırı yakınlığı tanımlar mısınız?'' Nietzsche:'' Eğer biriyle aşırı bir yakınlık içinde yaşarsak, çıplak ellerimizle her defasında iyi bir oynmacılık yapmak zorundaymışız gibi durum söz konusu olur.'' ED:''Aşırı yakınlık, her zaman bir şeyler kaybettirir. Hatta çoğu zaman, benliğimizi aramak zorunda kalırız.'' Riva:'' Son soru, bir evlilik yaparken kendime sorabileceğim tek bir soru olursa, bu ne olurdu?'' #35142148 Aynı kanaatteyim. Keyifli okumalar.
İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap
İnsanca, Pek İnsanca 1. KitapFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20102,845 okunma
··
3.221 görüntüleme
Samet Ö. okurunun profil resmi
Nietzsche konusundaki tespitlerinizi nokta atışı buldum. Alıntıları diyalog kısmının içine güzelce yerleştirmek de okumayı daha zevkli kılıyor. Kaleminize, emeğinize sağlık hocam; beklenti çıtasını başarıyla aştığınızı düşünüyorum.
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam. Çıtayı aştım demek ki, altında kalmak hiç hoş olmazdı.:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Esther. Sema okurunun profil resmi
O kadar keyifle okudum ki incelemeyi. Sanki sohbet esnasında ben de izlemiş gibi oldum. Hele profesörü izleme yeri çok güzeldi.:) Emeğinize sağlık:)
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Orasında kurduğum hayalin içindeydim. Anı yaşadım diyebilirim. :)
2 sonraki yanıtı göster
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Güzel ve detaylı bir inceleme olmuş ED. Kalemine, emeğine ve yüreğine sağlık. Her satırı emek verilmiş bir inceleme okudum ve iki diyaloglar da güzeldi. Bazen bir kitaba yapılmış özgün bir inceleme, kitap kadar keyif verici ve doyurucu olabiliyor. Bu sebeptendir ki, uzun incelemeler daha çok dikkatimi çekmiyor değil, ama her zaman dediğim gibi, az da olsa, her inceleme ve emek bir teşekkürü hak ediyor. Başarılarının devamını dilerim. Saygılar ED.
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Değerli yorumun için teşekkür ederim hocam. Keyif almışsan ne güzel. Baya zaman aldı, sadece yazmak 1 saat 12 dakika. :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Sezen B. okurunun profil resmi
Ben bu güzel incelemeyi nasıl görmemişim. Ecce Homo'nun üzerine iyi gitti gerçekten. Emeğine sağlık. :)
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bence incelemeye güzellik katan senin yorumun oldu. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.