Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
İçimde ölen öldü, kalan kaldı, ben aynı. Sezai Karakoç “YALNIZ HÜZNÜ VARDIR KALBİ OLANIN” Bu inceleme yazara aşkla bağlanan ve bizi de haberdar eden
Ebru Ince
Ebru Ince
'ye ithaf olsun.. Wolfgang Borchert. Kim bu adam, bu delikanlı, bu yorgun savaşçı, bu yalnız kahraman, bu garip yolcu, bu “insan” kim? Her şeyden önce çevirideki ustalığıyla Necatigil’e bir selam, daha önce de onun çevirilerinden okumuştum ve gerçekten ruhunu katan özel bir adam, bu çeviri bahsi kitabın uzunca önsözünde de konu ediliyor. Kısaca yazar kardeşimiz –ki onunla tanışan herkes için artık can ciğerdir- henüz 26 yaşında bu dünyadan göçüp gitmiştir ve 2. Dünya Savaşının yükünü de omuzlarında taşımıştır. Bu tiyatro eseriyle büyük oranda otobiyografik bir eser koyar ortaya. Bir Alman olarak kaçınılmaz şekilde kendini cephede bulmuştur. Rus-Sibirya cephesinde geçen 3 yıl, soğuk,karanlık,acımasız,insafsız,beden ve ruh öldürücü koca 3 yıl.. Hani bir söz vardır ya bizde, “Öleydim de bugünleri görmeyeydim” diye. İşte kitabın ismi bu da olabilirdi. Sen koca savaşı ölmeden atlat, sonra dön vatanına, sonra bütün tanıdıkların seni bir kere daha, tekrar tekrar öldürsün bütün davranışlarıyla. İsyan eder bu genç Alman. Hem de Alman usülü isyan eder tabiri caizse. Çünkü her milletin isyan etme şekli biraz farklıdır birbirinden. Bir Türk başka, bir Japon başka, bir Güney Amerikalı başka türlü isyan eder örneğin. En çok da Tanrıya isyan eder, yaratıcısına. Sizler bu isyanı bir inançsızlık olarak da algılayabilirsiniz,oysa insan inanmadığı bir Tanrıyla bu kadar kavga etmez.. İnsan zor varlıktır, acizdir, muhtaçtır, hislerle örülüdür, beden ve ruhtur insan. Kuran-ı Kerimde bir ayet vardır( hayır vaaz etmiyorum sayın okur ) şöyledir, “Rabbin seni terk etmedi, darılmadı da” Duha/3. Ayet Rivayet o ki bu ayetin gelişi şu şekilde olmuştur. Peygamberimize uzunca bir süre vahiy gelmez olur, bu süreçte şöyle düşünmüştür, “Yoksa ben bir rüya mı gördüm, bütün bunlar gerçek değil miydi, delirdim mi ben,ya da bir hatam mı oldu ki Allah beni cezalandırdı, beni terk mi etti, benden ümidi kesti mi, bana darılıp benden vaz mı geçti, nedir halim ne olacak?” Ve sonrasında gelen ilk ayet işte budur. Elbette bütün bunlar herkesin kendi inancıyla ilgili, saygılıyım isteyen istediği gibi düşünsün,inansın.. İşte bana göre yeryüzüne gelmiş en kıymetli insan bile bu boşluğa düşüp bir imtihandan geçtiyse, insan dediğimiz varlık yani hepimiz nice imtihanlarla, boşluklarla ve arayışlarla baş başayız demektir hayatımız boyunca. Yine vaaz etmediğimi belirterek bir kıssadan daha bahsedeyim, Bir zamanlar bir şeyh vardır bir tekkede. Müridlerden biri rüyasında şeyhini görür, ateşler içinde yanmaktadır şeyhi ve uyanır , afallar şaşırır, güveni kalmaz, gidip şeyhin yanına ayrılmak için izin istemeyi kafaya koyar. Varır yanına ama çekinmektedir, zorlanır ve konuşamaz olur. Şeyh söze girer, “O rüyayı sen de mi gördün?” der. “Ben de 30 senedir her gece aynı rüyayı görüyorum, kendimi ateşler içinde yanarken görüyorum ama gittiğim yol bu ve başka da bir yol bilmiyorum. Nasıl istersen öyle yap sıkma canını.” Tanrıyla hesaplaşmak biliniz ki insanlık tarihi kadar eskidir, hemen hemen bütün inanışlarda, bütün dinlerde, bütün milletlerde, bütün insanlarda ortaktır. İnsan başına gelenlerin ne kadarının kendi hatası ne kadarının kader olduğunu da bilemez çok zaman. Yine de bütün bunlar elbette subjektif meseleler, herkesin kendini bağlayan konular, herkes için farklıdır.. ………… Ve hayatla da yüzleşir, kavga eder bu genç adam. Sevdiğine döner hayal kırıklığı yaşar, ekmek kavgasına düşer yine aynı , arkadaş dost bildikleri, eski tanıdıklar hepsi onu “kapıların dışında” bırakır. Ölümü arzulayıp durur 20lerinde, hayatının baharında. Savaş zamanlarından kalma bir hastalıkla da boğuşur bir yandan ve yenik düşer hastalığına, belki de hasta olan ruhuna bir bakıma. Sonunda çok geçmeden ölüm gelir ulaşır ona. Bu kitabın, bu tiyatro eserinin sahneye konulmasından 1 gün önce gözlerini kapatır veda eder hayata.. Büyük bir trajedidir bu ve bizler en çok bu trajedi sayesinde bu kalbi ve ruhu yaralı adamın hikayesini bu kadar iyi bilebiliyoruz, dünya çapında oldukça çok okunan yazarlardan birisi olmuştur. Tanrı ile barıştığını düşünüyorum artık ölümüyle birlikte. Ve bu dünyada nice hali keyfi yerinde insanlar silinip gitmişken bu güzel adam büyük ve kalıcı izler bıraktı. Belki de onun hayatı Tanrıdan en güzel armağandı, kutsal bir çileyle vardığı sonsuzluk diyarında eserleriyle yaşamaya devam edecek..
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
··
890 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Aimée okurunun profil resmi
Bu yorumunuz cidden düşünmeye değer: tanrıyla hesaplaşanlar inançsızlar değil, diye. İnanma eğilimi ve üst bilinçten hesap sorma hali belki acziyettir belki isyan.. ama inkâr değil. İncelemeniz farklı bir boyut katmış.teşekkür ederim. Ayrıca bu eserle ve kıymetli müellifiyle bizi tanıştıran
Ebru Ince
Ebru Ince
teşekkürü borç bilirim. Vesselam
1 önceki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ben de yorumunuz için, düşünmek sanırım bunu gerektiriyor aksi takdirde inanmak da ya da inanmamak da eksik kalıyor bir bakıma. Kendisine biz de minnettarız..
1 sonraki yanıtı göster
Ebru Ince okurunun profil resmi
Almış seni nerelere götürmüş Borchert:) teşekkür ederim okuduğun, beğendiğin için :)
3 önceki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, sebep oldun :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.