Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

296 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazar Yorumuyla Taçlandırılmış İncelemedir.
“Sonunu düşünen kahraman olamaz.” #PolatAlemdar
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
nedir? Çakma bir Polat Alemdar, ortaya kocaman bir Aşk-ı Mennu’dan Bihter, az Freud kulağı, biraz Jung dili, birkaç argo – lakin yazar tarafından sansürlü olması gerekir – kısık ateşte alabildiğine bam bam bam…. Kitabın ilk 109 sayfasını yırtın atın, tutarsız ve kopuk bir kurgudan öte değildir birinci bölüm. Yazarın bol bol sigara yaktığı – abartmıyorum 109 sayfada en az 5 paket sigara tüketilmiştir – kişileri ortak bir döngüye çekmek istenilen kurgu. Sebepsiz yere kişilerin birbirlerini övmesi ve pohpohlaması… Bölüm sonuna doğru sadece iki, üç operasyon geçirmiş Yusuf ile Celal’in manasız vedası. Yusuf: “Git hadi abi. Daha fazla vakit kaybedemeyiz. Karına ve kızına git… Beni anlat onlara, bizi anlat, kısa sürede kurduğumuz dünyayı anlat… Git abi…” Bu kısmı okuduğumda sadece güldüm ve pardon Kardeşim Yusuf ve Celal siz 109 sayfadır böyle laflar edecek tek bir duygusal an yaşamadınız dedim. Gerçekten de yaşamamışlardı. Ne kadar bilim insanı ve bilim adamı var ise canı cehenneme… Kesinlikle sadece kısa vadede insanlığa ve dünyaya yarar sağlayan bu kişiler yüzünden iler ki nesillerimizin bize “aptal insanlar” demeyeceğini kim garanti edebilir. Çünkü bilimin her buluşu uzun vadede hem insanı hem de dünyayı kaosa sürüklemekten başka bir şey değildir. İnsan ırkının bedenen zayıflatılmasından tutunda, toprağın kalitesini kaybetmesine, dünya nüfusunun bu denli artmasına, tabiat dengelerinin altüst olmasına, yitip giden tohumların dünyadan ebediyen silinmesine, hayvan türlerinin bu denli yok olmasına, oksijenin bu denli kirlenmesine sebep olan tek bir etken vardır buna ise kısaca biz bilim deriz. Çünkü bilim deneme ve yanılma yoluyla varsayımlar kurarak ilerler; önce insan nesli için bir motor icat ettiğini söyler ve ileri ki zamanda ise bu motorun oksijeni mahvettiğini o sebeple farklı bir motor seçeneğine geçmek istediğini söyler ve bu da insanın yararına olacağını savunur. İnsanı özgür kılmayı farz edinen bilim aslında insanı mahkûm edendir. Bilim sadece kendi çağına hizmet eden bir varsayımlar bütünüdür. Aynı şekilde bu sözlerim siz psikolog ve türevleri içinde geçerlidir. Lütfen insan düşüncesinden elinizi eteğinizi çekin! Sizin verdiğiniz hiçbir “antidepresan” bir annenin evladına sarılması kadar, bir babaya koşarken kollarını açan çocuk kadar kişiye dinginlik vermez. İlaçlarınız ancak bedeni ve beyni aldatmaktan öte bir şey değildir. Bilim ve bilim adamlarına sayısız küfür edebilirim. Hatta yazarın dediği gibi a.ına koyayım hepsinin. Yazarın konu içerisinde gerçekleştirdiği bu kendi çapında sansür meselesi ise gülünç bir durumdur. Kendine yakıştıramayacağın cümleler var ise hiç yazma… Yoo ben farklıyım dersen ise bu sansürleme girişimin nedir? Ben çok saçma buldum. Kişilerin hepsinin hazin bir geçmişi olması, bir tane sıradan basit bir insan yok. Hayat karşında hayatın sillesini yemiş, hep bir sarsıntı içerisinde geçen hayatlar kitabın gerçekliğini gölgelemiş daha çok bir masalımsı bir hava katmıştır. Bu durum benim hoşuma gitmedi. Kitabın sevilen tarafı ise kişilerin, kişi ve toplum psikolojileri hakkında yaptığı iç konuşmalarıydı. Muazzam denilecek kadar keyif aldım. Ayrıca ego hakkındaki düşünceler ise gerçekten takdir edilecek kadar güzeldi. Kitabı ise çöp olmaktan kurtaran tek yan ise bu kişi düşünceleriydi. Bu durum ise benim aşırı derece de hoşuma gitti. Bunun için yazara teşekkür ederim. Konu ve işleyiş aşırı derece de yavan, sıradan, bayağı bir ilerleyişle karşımıza çıkıyor. Gereksiz argo kelimeler ise gerçekten kişiyi kitap bitse de kurtulsam dercesine sıkıyor. Sürekli bir sigara muhabbeti ise yuh artık dedirtecek bir cinsten. İnanın kitabın yarısına kadar bir şey olsa da kitabı yarı bıraksam diye fıldır fıldır aranıyordum. İyi ki de bırakmamışım, tadı sonuna doğru “Doktor” bölümünden itibaren dilime değdi. Sözün özü; bir dünya şey daha yazıp konuyu uzatabilirdim lakin gerek yok. Okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple okumanızı tavsiye ederim. Sevgi ile kalın… Not 1: Yukarıda sansürlenmiş küfür için herkesten özür dilerim. Yazarında belki göreceği ihtimalini vererek bilinçli bir şekilde oraya yerleştirmiş bulunuyorum ve sansürlenmiş olsa dahi hiçbir yazıma küfrün yakışmadığını savunuyorum. Umarım yazarda benimle aynı fikirde olur ve yazacaksa dahi sansürlemek gibi gülünç bir durumdan kendini kurtarır. Not 2: Kitap
Neslihan T.
Neslihan T.
arkadaşımın #35407939 nolu etkinliği için okunulmuştur. Kendisine teşekkür ederim.
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken OlduMustafa Becit · Sayfa 6 Yayınları · 2015328 okunma
··
158 görüntüleme
Tayfun okurunun profil resmi
Saçmalık... Çok güzel bir şekilde yalandan burada kitabı hikaye edip, pazarlayabilirdim. Şahşalı cümleler kurup, bir çok kişiden alkış adı altında bir çok şey yapabilirdim. Kitap tanıtımından sapıp, bir kaç hikaye ile incelemeyi daha da güçlendirebilirdim. Herkesin görmesi için saat dolmadan incelememi 60 dakika da bir yeniden paylaşabilirdim. Peki o vakit birbirimizden ne farkımız kalırdı. Burada çoğu kişi inceleme yaparken diğer incelemeleri okuyup, ona göre inceleme yazdığını söylüyor. İnceleme okuyup inceleme yazacaksa neden kitabı okuyor ki; incelemelerden yararlanıp, bir incelemede yazabilir... 109 sayfayı yırtıp atın demem herkes için etik dışı olmuş olabilir; lakin bu benim incelemem ve benim düşüncem... Sen buna müdahele edeceksen eğer senin "asil" adlı kişiden ne farkın kalır... Şimdi aklıma geliyorda evet bir aşk üçgenine sınırlandırılmış bir kurgu berbat bir kurgu... Millete acitasyon yaparak psikoloji satmak bundan olsa gerek... Emin ol kitap özünden çıkıp 50 sayfa saf deneme inceleme psikoloji felsefe üzerine yazılsaydı eminim daha fazla rağbet görürdü.... Yazmış orada herkes saçma sapan egonun korkuğu şey nedir diye... Ben sana diyeyim mi? Hemde egolu olan ben diyorum bunu... Egonun tek korktuğu şey umursanılmamaktır. Ölüm zaten her varlığın/maddenin madden ya da manen korktuğu şeydir... Etik olmayan incelemem silinebilir. Teşekkür ederim.
Liliyar okurunun profil resmi
Muhatap bulamayan bir idefiks mağduru olarak kitap henüz elime geçmedi ama benim defalarca okuduğum bazı kitapları hiç beğenmeyen, hatta yarıda bırakan insanların olduğu bir platformda çeşitliliğimiz, zenginliğimizdir diye düşünüyorum. Bu inceleme bana okumamalıyım dedirtmedi, tam aksine bende nasıl bir etki bırakacak diye daha çok okuma isteği verdi. Merak ettirdi. Yazar açısından da çok verimli olacağını düşünüyorum. Çünkü okuyan insanlardan geri dönüş alabileceği tek platform burası.
Neslihan T. okurunun profil resmi
Açıkcası ben kendim açık sözlü bir insan olduğum için her türlü incelemeye ve yoruma da açıktım. Kimseden beğenmesini beklemedim. Ama eminim yazar olarak buraya Orhan Pamuk getirseydim kimse böyle sert ve acımasız bir inceleme yazmaya cesaret edemezdi. Senin incelemen yorumlamaktan, beğenmemekten de öte olmuş. Kalkıp kitap hakkında “Kitabın ilk 109 sayfasını yırtın atın,” deme cüretini kendinde bulmuşsun. Diğer sert eleştirilerini hiç yazmayacağım bile. Beğenmemek ve bunu incelemede belirtmek çok ayrı. Ama böylesine bir inceleme ise çok çok ayrı. Yazar burada olduğu için kelimeler daha düzgün seçilebilir ve aynı konular üstüne tekrar değinebilirdin. Emin ol düşüncelerin için sana teşekkür ederdim. Kusura bakma bu düşüncelerin için teşekkür edemiyorum. Çünkü yaptığını çok etik bulmadım.Olumlu ya da olumsuz eleştirilerin beni değil yazarı ilgilendirir. Ben yazarı buraya davet eden kişiyim.. Olumsuz yorum yaparken üslubuna dikkat etmeni isterdim. Derdim kitabı kötü eleştirmen değil üslubundu sadece. Bu etkinliği yaptığım için de nedense çok pişman oldum. Hoşça kal. (İnceleme yazan herkesin incelemesini profilimde paylaşacağım.)
Osman Y. okurunun profil resmi
Tayfun eline sağlık her şeyden önce. Senin şuradaki anlatımında kullandığın ifadeler, verdiğin bilgiler bile başlı başına ne kadar okumaya meraklı ve değerlendirebilen bir insan olduğunu kanıtlamaya yeter, ki zaten öncesinden de tanıyorum seni. Kitaba eleştirine gelince bana göre makul ölçüler içerisinde, yazarı veya kitabı çok sevenler için hayal kırıklığı olabilir ama bunu göze almalı herkes en başından. Ayrıca yazarın kişiliğine bir hakaret yok, neredeyse yazara da pek eleştiri yok hatta, daha ziyade kitap eleştirisi olmuş. Beğendiğin yerler de olmuş, olmayabilirdi de. Okumayı tavsiye etmişsin hem de. Madem bu platformda özgürlük var, saygı çerçevesinde olduğu sürece her eleştiriye açık olunmalı. Kaldı ki dünya çapında kendini kabul ettirmiş, onlarca dile çevrilmiş yazarlara ve kitaplarına bile eleştiri gelirken yeni sayılabilecek çağdaşımız olan yazarlara elbette eleştiri gelecektir. Görüşlerine saygılıyım ve kitabı da okumayı düşünüyorum, sağlıcakla kal.
Bu yorum görüntülenemiyor
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.