Armut kuyusunun ötesinde Ahmet var. Çok yaşlı, belli ki iki büklüm. Yüzünde bütün insanların kederi, acısı. Yalnız gözleri, amanallah gözleri. Gözlerinde gülme, ama ne candan gülme! Gözlerinde umut, ama ne belalı umut! Gözlerinde cennet! Yani gözlerinde tüm yıldızlarıyla bir belalı gökyüzü.
Bu benim dostumdur, canım ciğerimdir. Sarı, kırışık içinde, güneş yanığı yüzü, uzun uzun, çok uzun kirpikli gözleri...
Ahmedin en belalı, en harikulade yeri, elleri. Böyle eller görülmüş değil. Yaradan, Ahmedi yalnız elleri için yaratmış. Başka hiçbirşey için... Yalnız elleri...Uzun parmaklı, kamış gibi... kocaman kocaman...