Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevgi, Saygı ve Özlemle Anıyor, Yolunu Kaybettik; Arıyoruz...
“Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ, Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ…” *** Dolmabahçe sarayı her zamankinden daha sessizdi, En yakın arkadaşlarının gözleri dolu dolu ona bakıyorlardı, O günün sabahında herkeste bir huzursuzluk vardı, Etrafı kalabalık değildi, Ayağa kalkacak diye umutla bakıyorlardı, Tüm heybetine rağmen,
10 Kasım Yas Günü
10 Kasım Yas GünüKolektif · Yapı Kredi Yayınları · 201766 okunma
··
1.888 görüntüleme
Ebru Ince okurunun profil resmi
Annanem 8 yaşındaydım Atatürk öldüğünde diye anlatırdı. .naaşı nı görmek nasip oldu kendini göremedim derdi ..boncuk mavisi gözlerinden yaşlar dökülürdü Şimdi ben bu 10 Kasım sabahında yaş dökerken aklımda binbir Mustafa Kemal :( Ona layık bir nesil olamamanın belkide vicdan muhasebesindeyim. . Ama sen hakkıyla izinden giden.. Tanıyan,tanıtan bir fert oldun ve olmaya devam ediyorsun ..yolun da..yorumun da emeğin de yazdığın incelemelerdeki bana kadar ulaşan duygun da inanılmaz .. Ne mutlu sana Murat Iyi ki varsın ... Gerçekten .. Iyi ki varsın ve bizi de aydınlatıyorsun "teşekkürler "
Murat Ç okurunun profil resmi
Dedem Atatürk'ü görmemiş ama İsmet Paşa'nın elini sıkabilmişti. O da onu anlatırdı. Hatta dün ziyaret ettim tekrar anlattı. Uzunca yine Atatürk'ü konuştuk. * Bizim sorunumuz şuydu, Cumhuriyet döneminde yetişen; profesörler, öğretmenler, sanatçılar, doktorlar, mimarlar... Bize özendirilmedi, biz çok geç gördük anladık, inan hepimize bu doğru ve düzgün anlatılsaydı, bu ülke şu an sahip olduğu yapıya değil, daha ilerici bir yapıya sahip olurdu. Bunu sağlamaya çalışanlar ise, aşağıya çekildi. Cumhuriyet kalitesi ile yetişen öğretmenlerimiz iyi ki vardılar, en azından bize Atatürk'ü anlatabildiler, biz de devamını getirebildik. * 1950 sonrası özellikle tek kavga vardı, o da siyaset kavgası. Bugüne kadar devam etti ve ediyor, inan bana şu son yıllarda ki Atatürk bilinci, belki de ölümünden sonra ilk defa yaşanıyor. Yani, işte fırsat bu fırsat, her şeye rağmen, okulda ki eğitim öğretime rağmen, siyasetçilere rağmen; kardeşimizi, yeğenimizi, çocuğumuzu, torunumuzu kısacası yeni yetişen nesli doğru yetiştirmek. Yetişen, yetişmeyeni geride bırakacaktır. Önemli olan bunun için emek sarf etmektir, bu da bizim bilinçli görevimiz olmalıdır. * Söylediğin her şey için çok ama çok teşekkür ederim. İnan bana yazdığın yazıyı okurken gözlerim doldu. Sen de iyi ki varsın çok teşekkür ederim. Hep birlikte bu duyguları daha çok yaşayalım. Elimden geldiğince daha iyisini yapmak için buralarda olacağım, yalnız değilim biliyorum, her bilikte olacağız...
1 sonraki yanıtı göster
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Öncelikle kalemine, emeğine ve yüreğine sağlık! Son satırına kadar okudum. Her ne kadar Ulu Önderi anlatmak, onu anmak adına elinden gelenin en iyisini yaptıysan da, yetmemiş bile. Onu anlatmakla bitiremeyiz Murat. Yeri doldurulamaz tarihe derin izler bırakmış bir liderdir kendisi. Yaşadığımız bu coğrafyada, 20 yüzyılın başında göstermiş olduğu azim ile birçok ülkeye, boyunlarına vurulan boyunduruktan kurtularak, "Tam Bağımsızlık" nedir öğretebilen ve stratejik zekası, cesareti ile ilham olduğu, kendisinden çok güvendiği yokluk ve sefalet içindeki halkının kendi kendine olan güvenini yeniden canlandıran dır "O". Onları yıllardır esir alan bu köhne yapıdan sıyırıp, kitleyi bireysel özgürlüğe kavuşturdu ve içlerinde, mevcutta olan o gücü tekrar harekete geçirdi. Tarihin kirli sayfalarının arasına, temiz bir sayfa açarak, ulusuna yeni bir geleceğin kapılarını araladı ve bu ülkeye sonuna kadar inandı. Gerçekten bu güzel incelemen ve bizim için, bizlere zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim.
Murat Ç okurunun profil resmi
İnan bana yazarken o çaresizliği hissediyorum. Anlatmanın ne kadar yetersiz kaldığının, kelimelerin gerçek anlamda ifade ediş şekillerinin ne kadar basit kaldığını fark ediyorum. İşte bu yüzden ne kadar yazarsak yazalım, yetmeyecektir. Ama anlatmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Elimizden gelenin en fazlası her zaman yapılacaktır. Bağımsızlık karakteri olmuş, emperyalist güçleri Geldikleri Gibi Göndermesi bir çok ülkeye örnek olmuştur. Şunu gururla söylemek gerekir ki, emperyalist dediğimiz ülkelerin diplomatları, gazeteleri, büyük elçileri, Emperyalist güçlere karşı kazandığı zaferi ve bağımsızlığı sürekli deklare etmektedir. Kendilerini bu tariflerden saklamıyorlar, çünkü çaresizlik bunu gerektiriyor. Seninde eline, yüreğine, yorumuna ve Atatürk Sevgine sağlık. Çok teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Seda okurunun profil resmi
“En mesut Türkler, Atatürk yaşarken ölmüş olanlardır. Ömrümüzün ve Türk tarihinin en acı yasını tutmak talihsizliği bize düştü.” Ne de içten ne de doğru demiş Falih Rıfkı. Ne yazık ki bu talihsiz güruha dahiliz bizler...Çok güzel anlatmışsın, layığıyla, tane tane, bazı kafalara vura vura..Eline, çabana sağlık olsun Murat...Sinan Meydan der ki; bu ülkede yaşayan, hain ve zalim olmayan, aklı başında bir bireyin Atatürk'e düşman olması sözkonu olamaz. Şu güzide cümleye katılmamak ne mümkün! Ve ben, Atatürk-Cumhuriyet bilincinin genetik olduğuna inananlardanım. Atadan dedeye, dededen evlada, evlattan evlada aktarılan bir miras Atatürk ve fikirleri ve eserleri...Bunu aşılamak, unutturmamak, unutulmasına müsaade etmemek, bugünün ebeveynleri, öğretmenleri ve adayları olarak artık bizlerin elinde, haliyle elimizden geleni koymayalım ardımıza. Tekrar emeğine sağlık. Çok ama çok etkileyici bir tanıtım olmuş, tanıtımdan ziyade duyguların dışavurumu daha etkileyici pek tabii...
Murat Ç okurunun profil resmi
Ahmet Taner Kışlalı "Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği" kitabında ne de güzel anlatmış aslında; "Bu ülkede Atatürk'ü yıkarak olumlu bir şeyler yapabileceğini sananların, kendi küçük dünyaları içinde büyük bir yanılgıyı yaşadıklarını sanıyorum." Bu yanılgıyı taşıyanlar, geçmişten günümüze aktarıldı ve aktarılmaya devam ediyor, iktidarlar gelip geçiyor, yöneten değişiyor ama yönetilenin içinde bu sanrıları taşıyanlar değişmiyor, düşman olmak için sarf ettikleri çabayı anlamak için kullansalar bu yanılmasamadan vazgeçeçekler ama yok onlar farklı bir saf tutma çabası içindeler, çünkü kandırılmak ve kandırıldıkları gibi yaşamak istiyorlar. Sinan Meydan'da ne güzel söylemiş değil mi? "Bu topraklarda yaşayan aklı başında birinin -eğer cahil veya hain değilse- Atatürk'e düşman olması mümkün müdür Allah aşkına?" O artık bizde sağ, ne O'ndan ne de Eserinden vazgeçeriz. Dediğine katılmamak ne mümkün! Kesinlikle öyle olduğunu düşünüyorum, biz görmeden sevdik, sevgimizi onu anlamaya çalışarak güçlendirdik, daha fazla okuyarak ve öğrenerek hem kendimiz bilinçlendik hem de çevremize anlattık ve anlatmaya devam ediyoruz. Mustafa Kemal ayrı Atatürk ayrı öğrenilmesi gereken konulardır, tamamlanmış bir yapı değildir ve tamamlamak için bizi işaret etmiştir, henüz biz bunu gerçekleştiremedik ama asla, hangi şart altında olursa olsun ne vazgeçecek, ne de onun kurduğu Cumhuriyeti teslim edeceğiz. Herkes geldiği gibi gider, baki olan Atatürk ve Cumhuriyet'tir. Sen de sağ ol!
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Kaydettim ve çayımı almaya gidiyorum. Birazdan okumaya başlayacağım.
Bu yorum görüntülenemiyor
Neşe okurunun profil resmi
“Gene yüksek, gene sağ.” Ve daima... Teşekkür ederiz Murat.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.