Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bu bahsi uzatıyorum galiba. Altı üstü bir tanışma faslı. Ama her ilişkinin mayası bu ilk anlarda, ilk saniyelerde gizli değil midir? Gizli olsa da ilgi çekici bir yönü yok. Bir kitabevinde ilk karşılaşma, hediye edilen rabıtalı bir kitap, basmakalıp konuşmalar. Her şey alelâde. Doğrusu anlatacak bir şey yok. Bu sıradan sahneleri biraz parlatabilsem. Mesela tezgaha bırakılmış kasımpatı demetini kapıp iki kadın önünde dans ederek bir reverans ile Feride'ye yeniden takdim etsem. O sırada guguklu saatin kumrusu bu eşsiz ânı ebedileştirmek üzere yuvasından fırlayıp ötüverse. Kapının önünde beyaz atlı bir araba dursa. Ben kızı öpüp, Sevim'in faltaşı gibi açılmış gözleri karşısında bir prens olsam. Edebiyat bu mu? Evet, "edebiyat yapmak" bir yapaylığı tarif için kullanılıyor. Bense Feride ile ilişkimizde (bakın "ilişki" kelimesi de nasıl deforme olmuş, Ahu Tuğba'nın mı bu isimde bir filmi vardı) bir yapaylık olsun istemiyordum. Lakin olaylar beni aştı.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.