Gönderi

human sexual response
"1867'de, sonradan 'evrensel çekim yasası' olarak anılacak olan keşfi sir ısaac newton gerçekleştirdi. iki objeyi ele aldı: büyük obje, küçük obje üzerinde etkileyici bir güç uyguluyordu, olduğu yerde onu kendine çekiyordu. elmanın biri ağaçtan düştü. yeryüzü, diğer her şeyden kat kat büyük olan obje, elmayı yere çekti. tek bir newton teorisi bilim adamlarına oldukça muammalı bir soru bıraktı. başka bir deyişle, 'yerçekimi nerede?' sorusunu. görüp dokunabileceğimiz bir şey değil. mikroskoba koyup inceleyebileceğiniz ya da teleskopla bakabileceğiniz bir şey değil. newton'dan 230 yıl sonra isviçre'de alman bir patent memuru sonunda bilim adamlarının bunca yıldır yanlış soruyu sorduklarını fark etti. onlar uçsuz bucaksız uzay boşluğunda yerçekimi denilen objeyi asla bulamayacaklardı. çünkü yerçekimi uzayın kendisinin şeklinden başka bir şey değildi. bu memur, yani einstein, bu elmanın aslında yere düşmediğini belirledi. çünkü yeryüzü bunun üzerinde gizemli bir kuvvet uygulamaktaydı. elma yere düştü çünkü yerçekiminin uzayda açtığı bir oyuğun içine doğru o hattı ve oyuğu takip ediyordu. seks hakkında konuştuğumuzda aşk hakkında konuşmayız dr.farber. çünkü aşk, kan basıncı ve kalp atış hızı gibi sütun ve grafiklerle yorumlanamaz. aşk, başka bir vücut üzerinde tek başına uygulanan bir kuvvet değildir. aşk, bu vücutların kumaşıdır. aşk, - aynen yerçekiminin uzayı oyduğu gibi -bu oyuğu ve hattı oyandır. arzumuzun biçimlendirilmesidir."
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.