Gönderi

364 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Yalnızız SPOİLER İÇERİR Peyami Safa'yı zaten merak ederdim, Türk Edebiyatında adını duyurmuş bir yazardır, hiç kitabını okumamıştım. Bir gün bir kitapçı bana ve arkadaşıma Yalnızızı okumamızı önerip, Türk edebiyatının ütopya örneği olduğundan bahsetmişti ben de bunun üzerinden yaklaşık bir yıl geçti ki kitabı okudum... Kitabın karakterlerinden bahsederek olayı anlatmaya çalışayım; kitap genel olarak iki aile üyelerinin birbirine karışan hayatlarıyla ilerleyen bir örgüye sahip. Bir ailede Samim adlı baş karakter var hatta ben bu karaktere kitaptaki tek karakter de diyorum, bunu düşünmemin nedeni hem bu söylediğimin kitap karakterlerince dillendirilmesi (Besim'in ağabeyisi Samim'e sen bu evin aklısın gibi sözler söylemesi, Samim'i sevmeyen Ferhat'ın kızkardeşi Meral için tek iyi insan olarak Samim'i görmesi...). Samim, kardeşi Besim ve Mefharet, Mefharet'in kızı Selmin ve oğlu Aydın bir evde yaşarlar. Diğer aile ise Nail Bey ve oğlu Ferhat, kızı Meral ve anne (Necile) boşandıkları için ayrı bir evde Arnavutköyü'nde yaşar. Bir de dış karakter Feriha kötü kadın olarak çizilir... Necile, Samim'in eski "metresidir" ve hatta Samim, Necile ile ilişkisini sürdürürken Meral'e hamile kalır. Meral doğar, Nail Beyin mi Samim'in mi kızı olduğu belli değildir ama üstün karakter Samim onun kendi kızı olmadığını söyler ve bunun kanıtını tabi ki yapar (Necile'nin kendisine böyle söylediği ve bunu en iyi bir annenin bileceği...) bu kanıtlar benim için önemli değildi hatta şöyle ki benim için Meral'in Samim'in kızı olması da önemli değildi (bunun nedenini söyleyeceğim)*. Meral büyüdüğünde Samim ile bir ilişkileri başlar, Ferhat ise Selmin ile ilişki içindedir. Bu zaman Paris'te kalan Feriha İstanbul'a döner ve bütün olaylar karışır. Feriha sıkı bir toplum öfkesiyle karşılaşır ki bu öfke Samim'in sürekli Meral'i tehdit ettiği öfkenin ta kendisidir. Meral ise Paris'i çok merak etttiği için Feriha ile görüşür, bu konuda babası, ağabeyisi, Samim ona karşı çıktıkları halde Meral onunla görüşür. Kitap bu zamanlar Meral açısından da bir kırılma noktasıdır, Meral o zamana kadar çizdiği çerçevenin dışına çıkar ve yazar tarafından kötü bir kadına dönüştürülür. Daha sonraları Paris'e kaçma planları kurarken, planının işlevsiz kalmasıyla intihar etmeye karar verdiği sırada kendini yakarak ölür, Necile de kalp krizinden ölür. Benim hoşuma gitmeyen şeyler ise şunlardı ki bir yazar, kitabındaki bir karakteri kendiyle özdeşleştirip hem yazar haliyle, kalemi vasıtasıyla hem de karakter üzerinden olay içi müdahalesiyle kitaba dahil olursa diğer karakterler yok olur. Bence bir yazar kendisini bütün karakterlere katmadıkça diğer karakterlerin yaşama şansları olmaz ki kitapta da son çare olarak Meral ve Necile ölür. Ben burada son olarak bütün karakterlerin ölmesini ve erdemli tek bir karakter olan Samim'in yaşamasını beklerdim, Peyami Safa o kadar müdahaleci davranmış ki... Kadın karakter çizme konusunda özellikle beni rahatsız eden şeyler var; Feriha, Meral'e Paris'te bir paralı aşık bulur, ticaret ortada Meral Paris'i istiyor paralı aşık Meral'i, bu konuda Samim, Feriha'nın kızlık ve tazelik avcısı olduğunu söylüyor. Ben de kendisine baktığımda bunu görüyorum, şöyle ki ilerleyen sayfalarda Samim, Meral'e kendisinin de onu Paris'e götüreceğini söyler. Kadın burada açık artırmaya çıkarılmıştır. Meral kendisini para ya da ahlaka karşılık satacaktır. Samim silahını baskıyla kullanır, Meral'e cemiyetten bahseder içindeki hırslı ikinci beni öldürmesini söyler... Bir kadın kendisini para uğruna satınca fahişe ahlak uğruna satınca erdemli olur ben buradan bunu çıkarımsadım. Meral, Samim ile birlikte kendi deyişiyle; "O aptal (Meral) beni kaybetmekle büyük bir kalb ve ömründe asla bulamayacağı bir aşk sığınağını kaybediyor... Paris'e ben seni götürecektim, biliyorsun." Gerçekten burada Meral arkasını toplumsal ahlaka yaslamış birisini reddetmekle büyük bir kayıp yaşıyor! Bahsetmek istediğim daha bir çok şey vardı ama en son şundan bahsetmek istiyorum. Kitapta bir kadın o kadar oluşamamış, kendisi olamamıştır ki intihar ederken "İntihar ediyorum. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bu dünyada yalnızım." Meral için bu büyük bir itiraftır ve iç dökmedir. Kitapta Meral o kadar sıkışmıştır ki artık kendisine duyduğu nefretle çerçevelediği daracık dünyası çirkin bir hal almıştır ve kendisi çerçevinin içinde yalnız kalmıştır. Samim'in yapmak istediği neydi? O çerçeveyi elleriyle sonuna kadar daraltmak ki büyük kısmını o yaptı sonra içerisine kendisi girip Meral'in tek yaşam kaynağı olmak. Düşündüğümde biz de sürekli birbirimizi daracık çerçeveler içinde istismar etmeye çalışıyoruz ve bu durum sürekli acı hikayelere neden oluyor. Umalım ki son bulsun bu çerçeveleme olayı ve isteyen kendisini istediğine, istediği karşılıkla satsın. Eğer aşk denilen şey toplumun kabullendiği bir sapığa kendini satmaksa, aşk zaten olmasın herkes fahişe olsun, en azından karşılığa karar vermek hakkımız olur. *Kitapta karakter yapısına vs baktığımda gördüğüm durum, Samim ne derse ahlak odur ve yaptığı ahlakidir, ondan bir şey saklamak imkansızdır, her şeyi sezer, her şeyi bilir böylece Meral kendi kızı olsa da sorun Samim'de olmaz
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,9bin okunma
··
10 görüntüleme
Sena Yorulmaz okurunun profil resmi
Bilgiden çok kendi yorumunun olduğu çok özgün bir inceleme olmuş bence. Fark ettim de son paragrafların genelde kitaba yönelik en yoğun duygunu kapsıyor ve ben oradaki anlatımını çok beğeniyorum. Yazarın kendini kitap karakteri gibi yansıtması konusunda ben de senin gibi düşünüyorum böyle olunca diğer karakterlerin yaşam hakları ellerinden alınmış oluyor. Kadının para ve ahlak konusundaki seçim ve sonuçları arasındaki ilişkiyi de çok güzel kurmuşsun. Ben çok beğendim ve okumaktan büyük keyif aldım. Teşekkürler!
Batuhan okurunun profil resmi
Baştaki anlatımı sonra anlattıkların anlaşılmıyor denilmesin diye yapıyorum, beğenmene de sevindim, ben teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.