Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

531 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday’ın 23 yaşındayken, okulunun karşısındaki kahvede yazdığı, ilk romanı. Yeraltı edebiyatına giriş yaptığım bu günlerde “onların Bukowski’si varsa, bizim de Hakan Günday’ımız var!” düşüncesi ile Bukowski’ye ufak bir ara verip Hakan Günday ile tanışmak istedim. Pek de memnun oldum, sizlere de bahsetmek istedim. Bu siteyi keşfetmeden önce kitap okuduktan sonra Ekşi Sözlük’teki yorumları okurdum. Artık incelemeleri okumaktan daha çok keyif alıyorum. Ama yine de eski bir alışkanlıktan ötürü sözlüğe bir bakmak istedim, pişman oldum. Zira kalbim kırıldı çok beğendiğim kitap hakkında “ergence” olduğundan bahisle yorumlar yapıldığını görünce. Kim çıkarttı bu “ergen” sözcüğünü biyolojik anlamının dışında kullanmayı bilmem. Anlamadıkları her duyguyu bu şekilde nitelendirmeye başlamış insanlar. Yüzeysel bir eleştiri, aksini kabul edemiyorum. Problemleri ergence diyerek basite indirgeme çabası her zaman doğru sonuçlar vermiyor. Bu tatsız konuları bırakıp karakterlerin üzerimde yarattığı etkiden ve haklarında varmış olduğum kanılardan bahsetmek istiyorum şimdi. Kitabı okumadıysanız ve ilerde okumayı düşünüyorsanız, burada vedalaşıyoruz sizlerle ve devam ediyorum. Üç bölümden oluşuyor kitap. Her bölümü bir oturuşta okumanızı tavsiye ederim öncelikle. Bölümler arası çok keskin çizgilerle ayrılmış çünkü. Birbiri ardına okuduğum zaman kafamı kitaptan kaldırdığımda boş gözlerle baktım etrafa. Evet, ne diyorduk... Kinyas... Kin ve yas. İsmini kendi kendine veren, geceleri uyuyamayan, yakışıklı suratının aksine vücudu dövmelerle kaplı şiddete eğilimli bir adam. Kan kardeşi Kayra... Uyuyabiliyor Kinyas’ın aksine, uzun saçları ve bıyığı olan, siyah giyinmeyi seven, çirkin bir adam. Birlikte geçirdikleri günlerden bir kesit okuyoruz ilk bölümde. Sonra kitap Kayra’nın yolu ve Kinyas’ın yolu olmak üzere dev bölümlere ayrılıyor. Hangisini seçerdim diye çok düşündüm. Okuyan birçok kişinin aksine Kayra’nın yolunu seçeceğime karar verdim. Neden ama niçininden bahsetmek istiyorum. Başlarda Kinyas ve Kayra’yı birbirinden ayıran pek de derin çizgiler yok. İkisi de insanlığını yitirmiş katiller. Farklı bir düşünce sistemleri var, insani duygular hissedemiyorlar. Bir amaç edinmişler kendilerine. Yazarak anılarını ve hayallerini tüketmek, unutmak ve nihayetinde zihinsel ölümü gerçekleştirmek. Aynı etkiyi bırakmıyor üzerlerinde yazmak. Kayra zihinsel ölümünü gerçekleştirirken, Kinyas insanlığına dönüyor. Peki benim için neden Kinyas’ın değil de Kayra’nın yolu? Kayra, hasta. Bir dostunun gözlerini kaşıkla çıkarırken dahi düşündüğü şey yerlere sıçrattığı kan oluyor. Hissetmek için öldürüyor belki, üzülmek istiyor, mutlu olmak istiyor, pişman olmak istiyor... Herhangi bir şey, herhangi bir duyguyu hissetmek istiyor. Okurken bu sefer diyorsunuz, bu sefer hissedecek. Hayır, olmuyor. Böyle adamların düzelebileceğini, onları iyileştirebileceğimizi düşünmek kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük. Bize aşık olmayacaklar, bize dost olmayacaklar, zarar verecekler sadece. Tedavi edilmeleri gerekiyor, ama bizim tarafımızdan değil. Yine de seviyorum Kayra’yı. Yaptıklarında bir tutarlılık buluyorum çünkü, mantığını anlayabiliyorum. Mutlu olmayı, sevmeyi keşfedememiş bir adam. Dünyanın düzenine ayak uyduramadığı için kendi dünyasını yaratmış. Kinyas’a gelecek olursam, bu yazma fikri, yazarak tükenme fikri kendisinden çıkıyor. Beklemediği bir etkisi oluyor onda fikrinin. Kayra’yı terk ediyor ve insanlığına dönmenin ilk adımını atmış oluyor. Kayra zihinsel ölümünü gerçekleştirirken Kinyas’ın insanlığa dönüş süreci yaşanıyor. Ailesine dönmüş, kendisine bir sevgili edinmiş... Duygularını uçlarda yaşayan Kinyas gitmiş, yerine orta karar, topluma adapte bir Tolga gelmiş. Kinyas aşıkken gözü başka hiçbir şey görmüyor. Ölesiye bağlanıyor sevgililerine. Korkup kaçıyor kadınlar kendilerinden. Tolga’ysa modern toplumun sıradan bireyi. “Senden hoşlanıyorum.” diyebiliyor sevgilisine. Bunu dediği an keşke diyorum, dönmeseydi evine. Topluma adapte olmak bu muydu? Gerçekten normal görünmek için orta karar mı yaşamamız gerekiyor? Sanırım yaşadığımız çağda Tolga gibi olmak zorundayız kabul görmek için. Delice sevmemeliyiz, hoşlanmalıyız sadece. Ya da Kayra gibi zihinsel ölümümüzü gerçekleştirmeliyiz. İrdelenecek o kadar çok şey var ki bu kitapta, herkes kendine farklı bir sonuç çıkarabilir. Çıkarmaya da bilir, bırakalım dağınık kalsın... Yalnız hissediyorsanız, yalnız olmadığınızı hissedeceksiniz okurken. Sizin gibi düşünen, bu kalabalığa uyum sağlayamadığını düşünen başka kalabalıklar da var aslında. Okuyun, göreceksiniz... Sevgiler.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
··
513 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ekşi Sözlük eskiden daha bir Ekşi'ydi, şimdi başlıkların çoğunluğunu spor, siyaset ve yobaz ateist/müslümanların muhabbetleri oluşturuyor. O yüzden eski yazarların yazdığı şeyleri daha elzem kabul etmek gerektiğini belirterek başlayayım. İncelemene gelince, sanırım her iki sonu da söylediğin için bir spoiler uyarısı hak ediyor öncelikle. Ama bunun dışında benim de düşündüklerime paralellik gösteren bir yazı yazmışsın. Hepimiz Tolga olmamıza rağmen içimizde bir zamanlar olduğumuz Kinyas'ın özlemini taşırız, onun da ütopyası Kayra'dır. Bence bir yazarın ilk romanı için çok çok başarılı bir romandır bu. İncelemen için eline sağlık, gayet yeterli noktalara değinmişsin. :)
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Yabancı kelime kullanmak istemediğim için direkt spoiler yazmayı sevmiyorum. 'Kitabı okumadıysanız ve ilerde okumayı düşünüyorsanız, burada vedalaşıyoruz sizlerle ve devam ediyorum.' Ama bu şekilde yazmıştım, dikkat çekmemiş sanırım :) Yeterli noktalara değinebildim mi bilmiyorum, söyleyecek çok şey vardı. Aykırı bulunacağını düşünerek bıraktım, dağınık kalsın istedim :) Bir kitabı çok içselleştirdiğim zaman hakkında kötü bir şey söylenince inciniyorum çünkü :) Tekrar teşekkür ederim yorumun için.
2 sonraki yanıtı göster
Ferah okurunun profil resmi
"Zihinsel ölümümüzü gerçekleştirmek" Çok sevdim bu deyimi. Yüreğine sağlık.
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Ferah hanım çok teşekkür ederim. Ama deyim bana ait değil, kitapta geçiyordu :) Hakan Günday güzel yazmış :)
2 sonraki yanıtı göster
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Bir yer altı edebiyatına bu kadar güzel mi inceleme yapılır?! Evet, bence yapılır ve sen bunu gayet güzel başarmışsın Begüm. Ben okurken gerçekten keyif aldım ve hiç okur muyum bilemesem de, içerik ile ilgili spoiler korkusuna çok takılmadım. Olsun, bilsem ya da biraz olsun okusam ne olacak. Burada önemli olan, okurun eserin tamamından alacağı edebi (yeraltı edebiyatında biraz farklı) tat diyebilirim. İkili arasında olan ilişkiyi çok güzel yorumlamışsın ve kitabın sen de bir şeyler bıraktığına emin. Bu ustaca yorumlama kabiliyetinden de anlaşılıyor. Buradan sana bu güzel incelemen, kitaba dair tanıtımın ve düşüncelerinin aktarımı için teşekkür ederim. Kalemin keskin, okurun bol ve başarıların daim olsun inşallah! 👍😊
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Yazmak istediğim pek çok şeyi yazamıyorum aslında. İnceleme değil de günlük gibi oluyor, uzatıyorum sanırım biraz :)) fark edip bir nefes alınca da acelece sonlandırmaya çalışıyorum :)) teşekkür ederim okurken keyif almana çok sevindim :)
1 sonraki yanıtı göster
Kaan okurunun profil resmi
Ben kitabı okumadim, vedalasalim kısmında bıraktım ☺ Ancak kaydettim incelemeni, kitabi okuduktan sonra incelemenin geri kalanını okuyacağım ☺
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
İyi ki devam etmemişsin, feci spoiler var :) Beklerim okuyunca :)
1 sonraki yanıtı göster
T r o y okurunun profil resmi
Burada çoğu inceleme tamamen gereksiz ve saçma sapan olmasına rağmen çok beğeni ve paylaşım alıyor, senin bu incelemen ise cidden etkileyici olmuş, arada bir beğeniye hak eden başarılı inceleme görmek güzel, teşekkürler 👍😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.