Tolstoy15 li yaşlarda felsefi kitaplar okuyarak inançtan ve dinden uzaklaşmaya başladığını yirmili yaşlarda üniversiteyi bitirdiğin de tamamen ateistlige geçtiğini ve tek gerçek olarak akıl ve aklın gerçeği modern bilimi kabul ettiğini uzun uzun anlatıyor
Ateist olarak kalmasının otuz yıl kadar sürdüğünü ve bu esnada bir sorunun cevabını hep aradığını
Bu sorunun " Hayat nedir? Hayatın anlamı nedir ? Sorusu olduğunu ve bu soruların cevabını modern bilimler ve Felsefe içerisinde asla bulamadığını, bulduğu cevapların aklına yatmadigini çok içtenlikle belirtiyor
Ve Grek Ortodoks rus kilisesi inanç sisteminde aradığı sorunun cevabını buluyor hayatın amacı hayatı yarstan Tanrının arzusu doğrultusunda yaşamaktır
Daha sonra Hristiyan mezheplerini karşılaştırır ve yanlış ve yalan bilgiler karıştığını farkettigini ve Hristiyan ilahiyatı hakkında okumalara başladığını belirterek kitap sona eriyor.
Neticede modern dünyada felsefi akım ve ideolojilerin olduğu bir çevre de bir insanın hayat serüveninde doğruyu arama itiraf ve değerlendirmeleri ki oldukça cesur bir kendini yargılama
Ve Allaha tekrar inanarak iç huzuruna kavuşan Tolstoy.
Yaşamın anlamı ve imkanı, yalnızca inançla bulunabilir 56
Ölümlülüğün gölgemsiligini kavriyorsa, o zaman sonsuz olana inanmak zorundadır 56
Benim hayatım, yani şımarıklık, eğlence ve sefahatla dolu bir yaşam, manasız ve kötüydü. 65
Ben sebepsiz yere , sebepsiz ve anlamsız olarak dünyaya gelmiş olamazdım 70
Kıyı, Tanrıydı;
Yön; gelenek;
Kürekler, bana verilen özgürlük;
Kıyıya ulaşmaya çabalayayım, Tanrıyla birleşeyim diye...
73
Bizim çevrelerin hayatından kopardım kendimi ; çünkü bunun hayat değil, hayatın yalnızca bir yansıması olduğunu, bolluk şartlarının hayatı kavramamizi imkansız hale soktuğunu farketmistim 75
"Her insan Tanrının iradesiyle dünyaya gelmiştir " Tolstoy 75
Ve Tanrı insanı öyle yaratmıştır ki , her insan ruhunu mahfedebilir ya da kurtarabilir 75