Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Leylek de bebekleri oradan getiriyor. — Masallarda her insan için bir ilksel imge vardır, yeterince aranırsa bulunur. Şu dilber, tıpkı Pamuk Prenses'teki Kraliçe gibi, en güzel ben miyim diye soruyordur aynaya.Ömründe bir an bile huysuzluk ve titizlenmekten vazgeçemeyen cadaloz, boyuna "o kadar tokum ki, tek yaprak istemem, mee, mee" diye meleyen keçinin burnundan düşmüş gibidir. Gailelerden beli bükülmüş ama yine de neşesi kaçmamış şu yaşlı adam, ormanda odun toplarken tyi Prens’e raslayıp da tanıyamayan ama ona yardım ettiği için cömertçe ödüllendirilen ihtiyar kadını anımsatır. Bir başkası da talihini aramak için delikanlılık çağında evinden ayrılmış, pek çok devin sırtını yere getirmiş, ama sonunda New York'ta belasını bulmuştur. Bir genç kız tıpkı Kırmızı Şapkalı Kız gibi büyükannesine bir parça kek ve bir şişe şarap getirmek için şehrin beton ormanına dalar, bir öteki de aynı yıldızlı gümüş paralan olan kızın masumluğuyla soyunup erkeklerin yatağına girer. Aynı zamanda güçlü hayvan ruhu da taşıdığını sezen zeki bir adam, arkadaşlanyla birlikte onu da bekleyen kötü kaderden kaçmak ister, Bremen müzik topluluğunu kurar, onları haramilerin mağarasına götürür, orada kurnazlığıyla sahtekârların üstesinden gelir ama tam o noktada eve dönme isteğine yenilir. Kurbağa Kral, iflah olmaz bir züppe, özlem dolu gözlerini Prenses'e dikmiş, kendisini kurtaracağı günü boşuna bekliyor.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.