Aslında şaşkınım, yıllar olmuş attığın
Kurşunun bıraktığı şuurumun sakatlığından
Yanında yattığımdan, dibe battığımdan
Sesimi sildiğimden, şarkımı kısalttığından
Fakülte çıkışı yaktığım sigaraydın
Bu aşkı kılıcım bile karşılayamazdı
Ölümle atlar nasıl yarışır?
Böyle olmasaydı
Biz birbirimizi her zaman üzerdik
Bizim bütün düzenimiz kargaşada düzendi
Sen dudağını kilitlerden, ağlayıp küserdin, inan
Dokunulamayacak kadar güzeldin
(...)
Ruhun sevmek istediğinden nefret etmek zor
Onsuz ağaç gibisin, hiç akraban yok
Sor: "Kaç semt, kaç durak ağlanır
Kaç eşya ayaklanır, kaç kadın yasaklanır?"!
Aşkın ilk nefes bilgeliğin son gasp edilir
Sabahın körü yüzümde tokat sersemliği
Odam boş, diyelim ki: "Bugün savaş bitti!"
Ne var yani adımlarını alsan geri?!
Bilirsin hayat bir bakıma güzeldir
Dar sokaklar poz veren eski dostlar gibi
Mercedes gibi, turkuaz gibi, yaz gibi
Fazla bir mektup, son bir şans gibi