Kitabı okuyup bitirince, nasıl bir inceleme yazayım diye düşünürken, incrlemenizi okudum.
Sayfa sayısı itibari ile az sayfalı bir kitap olsada beğendim.
İncelemenizi de, beğeni ile okudum, sizin bu incelemeniz üzerine başkaca da bir şey yazmanın anlamı olmadığını düşünmekteyim.
Iyi okumalar.
İnsanlar hayatını bir sevgiliyle, bir dostla paylaşmak için evlenmiyorlar çoğu kez. Genellikle toplumsal bir ritüeli yerine getirme amacıyla hareket ediyorlar, bunun farkında olsalar da olmasalar da. Bununla birlikte, ailevi ilişkilerimiz ve eğitim sistemimizdeki sorunlar nedeniyle toplumumuzdan bir insanın kendisini tanıması oldukça geç bir vakitte gerçekleşiyor, o da bir ihtimal. Hal böyle olunca daha kendini bile taniyamayan bir insanin kendisine doğru hayat arkadaşını bulabilmesi veya secebilmesi imkansıza yakın oluyor.
Eline sağlık Semih, bu güzel kitaba yakışan bir inceleme olmuş :)
Evlilik, ilişkinin ileri bir aşaması veya son aşaması gibi görülüyor. Dolayısıyla mutsuz bir şekilde yitip giden hayatların sayısı bir hayli fazla... Katılıyorum yazdıklarını. Bu kitabı okuduğunu bilmiyordum. Sevindim. Teşekkür ederim :)
Gerçek hayatların içinde bundan çok daha trajik hikayeler yaşadım diyebilirim. Erkek evlenmek istediği kadına şu cümleyi kurabiliyor:" Güzel olmadığın için seninle evlendim." Kendini dev aynasında gören kibirden burnunun ucunu göremeyen erkek güzel kadınların ilgisinden bıkmış usanmış ve sırf kendi kibrinide yaşamaya devam etmek için bu düşünce ile evleniyor. Kadının yaşadığı ıstırabı ve muameleleri hiç sormayın. Şiddete kadar giden tepkiler ve kadının sessizce bu acıları yaşaması olarak devam eden bir hayat. Ve evet hala devam ediyor bu evlilik.
İnsanların hayata bakış açısı neyi niçin yaptığı tam olarak bir muamma. Evlilik ise insanın hayatını ortaya koyarak oynadığı bir kumara dönmüş durumda. Zira ne kadar tanıdığınızı iddia etseniz de insanlar öyle bir değişim içine giriyorlar ki sanki aslında iki yabancı gibi olabiliyorlar.
İnceleme için teşekkürler kitap ve yazar hakkında bilgi edinmiş oldum sayenizde.
Katkınız için teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgilere ve yorumunuza katılıyorum. Mesleki olarak bu tür meselelerin içerisinde olan biri olarak hayretler içerisinde dinlediğim evlilikler oldu. Artık içerisinde kadın ve erkeğin olduğu hiçbir olay beni şaşırtmıyor diyebilirim. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
Erkek okurdan adam gibi bir inceleme , sevmedin değil mi Aziz 'i? Bey liği kim layık gördüyse ona :) Emeğine sağlık Semih.
Aziz gibiler her zaman "Bey" kelimesi ile birlikte anılır; ama Vuslat gibiler hiçbir zaman "Hanım" olarak anılmaz ne yazık ki... Aziz Bey'i sevmedim mi? Sevmedim diyemem Ferah abla. Gerçekçi buldum, hatta kendimden de bazı izler buldum. O yüzden sevmedim deme direkt :) Teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Benim çok sevdiğim ve uzun süre etkisinden çıkamadığım kitaplardandır Aziz Bey Hadisesi. Bu etkinin sebebi de yazarın dilinin gerçekçiliğinden kaynaklanıyor ve seçtiği karakterler o kadar hayatın içinden ki, hiçbiri iğreti gelmiyor size okurken. -Yazar mutlaka her gün yarım saat de olsa İstanbul'un sokaklarına çıkar insanları gözlemlermiş.- Sanki kendi mahallenizden birinin hayat hikayesini okur hissine kapılıyorsunuz. Ben de okurken en çok Vuslat'a üzülmüştüm. Beyhude bir kibrin içinde umudunun eriyişini izleye izleye bitirdi, bitirildi ömrü. Hani derler ya ibretlik hikaye diye, Aziz Bey'in hayatı tam olarak öyle. Okunup ibret alınacak, üzerine uzun uzun düşünülecek bir hikâye. Başta yazarın sonrasında sizin kaleminize, emeğinize sağlık. Yazarı okumaya devam ederseniz Kırmızı Azap kitabındaki öyküleri mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Etkileyici bir öykü olduğu ve Aziz Bey’in gerçekçi yanı kesinlikle yadsınamaz. Tabii bunda da en büyük pay yazara ait. Bir başka kitabını okumaya karar verirsem ilk olarak Kırmkzı Azap kitabına bakacağım. Çok teşekkür ederim katkınız için.
1 sonraki yanıtı göster
Doğruyu söylemek gerekirse anne ve babalarımızda eleştirdiğimiz huyları gün geliyor kendimiz de alışkanlık haline getirebiyoruz. Yeri geliyor kendimi bazen "Aa aynı anneme benzedim" derken bulabiliyorum. :)
Eline sağlık yine hem okutturan hem de sorgulatan bir incelemeydi. En beğendiğim kısımsa; temennilerini dile getirdiğin final bölümüydü. :)
Hem de benzemek istemezken benzediğimizi fark ediyoruz... Teşekkür ederim, beğenmene sevindim :)
Başkan, sen ne yaptın öyle ya?! Sabah sabah yapılır mı bu insana? Vallahi kaleminle insanların duygularını güzel dokunuşlar yapıyor ve okumuş olduğun edebi eserleri de çok güzel ifade ediyorsun. İnsan gerçekten her incelemesinde daha da iyi oluyor ve farkında olmadan çıtasını yukarı çekiyor. Bu yolda başarılarının devamını diler, kaleminin mürekkebinin hiç kurumasın isterim.
Kalemin keskin, okurun bol ve başarıların daim olsun Semih. Emeğine, yüreğine ve kalemine sağlık!
Adem Bey, çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz ve yorumunuz için. Umarım zaman geçtikçe daha faydalı incelemeler ortaya koyuyorumdur. Tekrar teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.