Rousseau da Emile de olmak istediği kişiyi anlatır ya da olunması gereken kişiyi ve gerçekte olduğu kişi ile tutarsızdır. Rousseau nun biyografisinde ise birkaç sayfa sonraki sayfada tutarsız olmadığını söyler. Böyle düşündürebilir. Ama insan ideal insanı oluştururken ideal insan değildir işte. Olduğun kişi ve olmayı ümit edilen kişi vardır. Hepsi bu. Bu mu?
Bu şekilde eleştirel ve farklı bakış açısına sahip olmanız gerçekten güzel. Umarım geçmişin Aristoteles’i, bugünün Platon’u, geleceğin de Sokrates’i olmaya yolunda ilerlersiniz. Farklı düşünmek farklı bakmak normaldir. Saygı duymak gerekir. Bol okumalı bir hayat diliyorum.
Hz. Mevlana “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” deyişiyle insanoğlunun öteden beri olduğu gibi görünmediğine işaret etmiştir. Ben dahil hemen herkesin bir farkli yerlerde farkli zamanlarda farkli görünme gayreti olmustur. Sizin hiç olmadi mi? Ez cümle bu durumun insan hayatinda ne kadar yer tuttugu önemli.
İnsanın hayal ettiği ideal insanı istemesi normaldir. Günlük pratik yaşamında hayal ettiği ideal insan olmadığı halde “olmuş” gibi yapıp davranışlarında değişikliğe gitmesi ise sorunumuzdur.