Diyelim ki ... evet, belki namuslu bir insansın, ama namuslu bir insanım diye övünülür mü hiç? Herkes namuslu bir insan olmak zorunda değil midir? Hatta temiz bir insan...
Sayfa 261 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Eskiden düşündüğü konuları şu anda da düşünecekmiş gibi, eskiden ilgilendiği manzaraya şu anda da aynı ilgiyi gösterecekmiş gibi, aynı yerde durup oyalanıyor olmasını oldukça tuhaf buldu. Buna hem gülecek gibi oluyor, hem de derin bir acı duyuyordu. Şimdi bütün bu geçmiş, eski düşünceleri, eski sorunları, eski konuları, eski izlenimleri, etkilenimleri, tüm bu manzara, kendisi, her şey… her şey… aşağılarda, ayağının altındaki uzak birtakım derinliklerdeymiş gibi görünüyordu. Sanki kendisi yukarılara uçmuş ve her şey bir anda görünmez olmuştu…
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Serinin üçüncü kitabı en uzak sahil de neler düşündüm, neler vardı bir bakalım isterseniz
Derler ya arkadaşınızı ya yolculukta ya da aynı yerde bir süre kalarak tanırsınız. Bir yolculuk, denizler boyu bir yolda bir kayığın içinde birbiriyle yeni tanışmış iki insanın birbirlerinden duydukları şüpheler, hayatın anlamı, bulundukları konumun ve yüklendikleri yükün omuzlarından yavaş yavaş denizin derinliklerine inmesiyle birbirlerini ve kendilerini tanıma evrelerine şahit olacaksınız. En çok ölümü duyumsayacaksınız. Tüm o ölümden sonraki korkularımızın sessizliğin, uzun yolların, ağır ağır işleyen evrenin ve mıknatıs gibi karanlık boşluklara çekilmenin, ilerledikçe artık hiçbir şey duymamaya ve konuşamamaya başlamanın tüm o ölüm sonrası muhtemel tahminlerin cümlelere dizilişini ve de gözlerimizi kapatıp bizi korkutan her ne varsa siluetler, yüzler, eller hepsini duyumsayacaksınız.
Kitaptan ne mi çıkardım sonuç olarak: bir hiç. Çünkü bu benim için henüz bir başlangıç. Bir daha okumam gerek. İki kere daha.Üç kere daha. Ancak öyle tartışabilirim kitabı. Bugünkü ben, yarınki ben, 20 yıl sonraki ben. Ben içimde yıllarla, zamanla değişen kişilerimle ancak sahip olabilirim bu bilgiye. Kolayca hüküm vermek ve anlattığım hikâyeye inanarak daha birikimli ve dışarıda insanlara anlatacak bir sürü şey sunabilirim.
Ama benim aradığım benim değmesini istediğim yerleri insanlar ve onların doyumsuz egoları değil, içimden bir kelime gün yüzüne çıkarıp ona sahip olarak bana ait birkaç şey ile yaşamak. Paylaşmak güzel ama sonrasında hep bir boşluk yaratıyor
En Uzak SahilUrsula K. Le Guin · Metis Yayıncılık · 20213,012 okunma
Bir kadının kendini, yaptıklarını, toplumda kadına çizilmiş tüm o kalıpları ve yükümlülüklerini sorguladığı, sevgiyi aradığı bir bölüm. Kadın olarak bir yerlere koymaya çalıştığı benliğini bir insan olarak tanımladığında sevgiyi, anlayışı ve huzuru bulabileceğini göstermiş kitap. Gorki’nin Ana’sına benzer bir görüntü. Bir erkekle hem eşit hem de bunu bir yarış haline getirmeyip paylaşarak güçlenen bir sevginin kadını nasıl da bulutlara çıkarıp huzura erdirdiğini görebilirsiniz.
... onun utancını ve utancından duyduğu ıstırabı anlamadığını hissetti. Belki de sadece bir erkek böyle hissedebilirdi. Kadınlar utanca alışırlardı. SYF 82
TehanuUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20172,088 okunma
Yeni bir karakter karşınıza çıkıyor. Bu kitap ilkine göre daha yoğun ve bulanık gibi. Her şey karışacak gibi. :)
Asla insan unutmaz, zamanla başka şeylere alışır. Ve içinde bulunduğu karanlığa bu kadar alışıp ölümle iç içe nefes nefese olsa da, bir dağın eteklerinden yukarı çıkıp tavandan başka bir gökyüzüyle karşılaşınca kirpiklerimiz yine de içimize yerleşmiş o gerçek, taze, sökülmez gömülü sancıyı yok edemiyoruz. Sadece arttırıyoruz zamanı dudak çevremizde oluşan çizgilerde. Eksiliyoruz birer, ikişer. Siliniyoruz.
Atuan MezarlarıUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20213,922 okunma