Anne bak, ben kime yazılmış
Çok eski bir mektubum böyle, .
Derine derine saklanmış kalmış.
Dünya yerinde bir uykuya yatırılmış,
Hiç uyumamış.
Kışlarda zor hatırası,
Yazlarda tahammül yorgunu.
Anne benim gönlümün kimyası ne bu böyle?
Kompile mistik ol dedi biri,
Kimdi, bir ara unuttum kendimi.
Oysa hayattı bu, buradaydı, ben buradaydım,
Yoktu yeri.
Basitti yaşamak.
Yaşarsın ve kemiklerini bırakırsın geri.
İlk aşkımdı, nasıldı dersen,
İlk fasıldı, asıldı,
Bu şiirin başındaki süt gibiydi, bırakması.
Onu bırak dedin ya.
Ah ne zordu.
Bir vapur iskelesinde turnikenin öbür yanında. Gözümü açtığımda elektroşok veriyorlardı Eksiğimin yerine.
İlkokul öğretmenin sol elini beğenmedi,
Bırak dedi.
Solak ne örtmenim diyemeden
Bıraktın kalemi sağ eline.
Çocuklar travmatik oluyorlarmış
Boşanınca babayla anne O ne ki,
Bizimkiler kaç evi başımıza yıktılar
Her mahallede.
Bırak kalsın masada ekmek, testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık, gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz,
kedi yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
kırlangıç havada
Dama düşen ince yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile bir yerde yorulur