————————————————— KÜTÜPHANEMDEN SERİSİ - 2 ————————————————— Okumayan kaldı mı bilmiyorum.. Ama kitabı okumamış olanlar için spoiler vardır.. Kaçın.. Terk edin.. ___________________________________ Popüler kitaplar, yeryüzünün en talihsiz kitaplarıdır.. Çünkü okur kitlesinin çokluğuna rağmen bu kitapları hakkıyla anlayan okur sayısı oldukça azdır.. Okurlar, bu kitapları indirgemek suretiyle parçalarlar.. Rezil rüsva ederler.. Nedir bu indirgemek lafı?. Şöyle ki, kitabın bütünlüğünü yok sayıp kitabın anca %10'una tekabül eden bir yönünü büyütmek suretiyle eserin okunurluğuna zarar vermektir.. Örnek verilecek olursa; Kürk Mantolu Madonna = Aşk!. 1984 = Sosyalizmin Eleştirisi!. Hayvan Çiftliği = Sosyalizmin Eleştirisi!. Dönüşüm = Böcek!. Böcek ne ya?. Koskoca novella (uzun hikaye) oldu sana böcek!. Neymiş efendim, Gregor Samsa bir gün uyanmış ve kendini dev bir böceğe dönüşmüş halde bulmuş!. Oldu.. Bu novellanın hakkı bu mu olmalı?. Kafka'nın özellikle, üstüne basa basa böcek resmini kullanmayın demesine rağmen Kafka'nın kafasını alıp bir böceğe monte etmeleri yok mu!?. Oysa gerçekten de en çarpıcı ve novellayı özetleyen yerin anne, baba ve kız kardeşin salonda olduğu ve Gregor Samsa'nın karanlık odasında olduğu ve kapının aralığından onları seyrettiği sahnedir.. Ki Kafka'ya sorulsa, bunu kapak fotoğrafına eklenmesi taraftarı olacakmış.. Neden peki?. Çünkü novellanın özü burası aslında.. Çünkü bu novellada, Gregor Samsa'nın bir sabah uyanıp kendini dev bir böceğe dönmüş olarak görmesinin okurların bellediğinin aksine bütün kitabın özünü kapsayacak etkisi yoktur.. Çünkü bu, basit bir simgedir.. Çünkü bu böcek, soyut bir kavramın, anlatımı güçlendirmesi için somutlaştırılmasından başka bir şey değildir.. Bu novella insanı anlatıyor.. Bu novella bir aile dramını konu ediniyor.. Bu novella toplumsal eleştiri yapıyor.. Gregor Samsa, yüksek ölçüde Kafka'ya benzer.. Çizilen tablo, Kafka'nın ailesinin tablosudur esasında.. Bay Samsa, Kafka'nın babasına benzer.. Birebir aynısıdır.. Otobiyografi demek de esasında mümkündür.. Bu novellayı yazdığında uzun günler yatağından ayrılmaması, Kafka'yı göz önüne getirdiğimizde kendini bir böcek olarak düşüneceği kuvvetle muhtemeldir.. Kimi zaman aynı şeyi yaptığımda ben de bir ağaca benzetirdim kendimi.. Yatağımda uyanınca dallarımın çıkıp, köklerimin yatağın altından toprağın derinliklerine ineceğini hayal ederdim.. O zaman ne Kafka'yı ne de Dönüşüm'ü bilirdim.. Bu sebeple bu novelladaki psikolojiyi gayet iyi anlıyorum.. E, aile efradımızda Kafka hazretlerinin ailesi ile paralellik teşkil ediyor ki bu da onu anlamama biraz daha katkı sağlıyor.. Bu, bir adamın böceğe dönmüş olmasının hikayesi değildir arkadaşlar.. Karakterin böceğe dönüşmüş olması, bu novelladaki en önemsiz detaydır.. Yani yüzeysel mantığı ile önemsizdir.. Yoksa verilen mesaj orada da derindir.. Bu, ailesi ile arasında uçurumlar olan, yalnızlığa mahkum olmuş, kendinden fedakarlık eden, ama kimseden benzer karşılığı görmeyen, belli bir seviyeye kadar kendisine ancak tahammül edinebilinen ve bu sebeple pasif bir dışlanma ile toplumun ve ailenin dışına atılmış bir insanın dramatik öyküsüdür.. Dramdır bu novella özünde.. Böcekli fantastik öykü değildir.. Siz daha kitabı okumamış okurlardan ricam şudur; lütfen kitabı, popüler algısına kanıp da okumayın.. Gregor Samsa'nın böcek olmasını, romanın tüm özü imiş sanmayın.. Bunu böyle ele aldığınız zaman ortaya çıkan tablo çok daha farklıdır.. Bireyin yalnızlığı algısından daha öteye gidemezsiniz bu algıda.. Sadece alacağınız mesaj bu olur.. Ki bu, yanlış bir algıdır.. Veya eksik.. Oysa bunun bir aile dramı olarak ele alırsanız.. Hem Gregor Samsa'nın yalnızlığını ve dışlanmışlığını hem de aileyi ve toplumsal zihniyeti görürsünüz..

DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,1bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mehmet Admış