Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Marquis De Sade okumak isteyenler bu kitapla başlamasın.
Ömrünün 29 yılını hapiste, 13 yılını akıl hastanesinde geçirmiş, içinde bulunduğu toplumla entegre olmamış, bohem ve aykırı bir kişilik olan Marquis'i her ne kadar içselleştiremesem de, bakış açısını öğrenmeden duramazdım. Bu da beni "Sadist" kitabını okumaya itti fakat Marquis'i anlamak için doğru kitapla başlamadığımı fark ettim. Kitaba gelecek olursak, içerisinde üç farklı hikaye barındırıyor. "Dorgeville, Matmazel Florville'in Hikayesi ve Faxelange". Üç hikayenin de ortak noktası, erdemi genel geçer kurallara bağlamış ve hayatın akışındaki olağan durumları deneyimlediğinde çocukluktan itibaren ailenin ve zamanla bireyin oluşturduğu şemaların yıkılması sonucu bireyin içinde bulunduğu " kaos" yanılsaması ve ensest içerik. Kitapta vurgulanmak istenen düşünce: " Yapılmayacak hiçbir şey yoktur dünyada. Her şey alışkanlığa bağlıdır." Bu düşünceyi desteklemek için soylu ailelerde iyi yetiştirilmiş, gerçeklerden izole bireylerin başlarına gelen sıradan fakat dingin hayatlarını sarsan olaylar anlatılıyor. Bana kalırsa, olaylar ilgi çekici değildi. Sade'ın dönemini, yetiştirildiği ortamı dikkate alırsak olayların sıradanlığı tabii bir durum. Sade, tutkunun bireyler üzerindeki yadsınamaz etkisini, bireylerin erdemle savaşımını, süreç içerisindeki devinim değişimlerini yansıtarak çıkarımlarda bulunmuş. Tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Benzer çıkarımları zaten günlük hayatımızda kendimiz de yapıyoruz, beklediğim gibi sansasyonel çıkarımlarla karşılaşmadım.Bir kitabını okuyarak da kendisini yabana atacak değilim tabii. Kitabı bu platformda okuyan ve incelemesini yapan ilk kişiymişim, öyle de kalacağımı düşünüyorum.
Sadist
SadistMarquis de Sade · Gece Yayınları · 201424 okunma
·
205 görüntüleme
Tan okurunun profil resmi
"Sade'ın dikkatimizi çekişi ne sadece yazarlığında ne de sadece cinsel sapık oluşunda. Bu ikisi arasında kurduğu, yaşattığı bağlantılar Sade'ı Sade yapan. Sade'ın sapıklıkları, birer doğa verisi olarak bu sapıklıklara uyacağı yerde, onları savunmak için geniş bir sistem kurmasıyla değer kazanmaktadır; öte yandan tekerlemeleri, kalıplaşmış lafları, beceriksizlikleri arasında, aslında anlatılmaz özellikte bir deneyi bize iletmeye giriştiğini görür görmez yapıtlarıyla aramızda hemenden bir bağlantı kurulu vermektedir. Sade psiko-fizyo-lojik kaderini töresel bir seçmeye dönüştürmek istemiş, toplumdan kopuşunu yüklenen bu edimiyle de bir örnek vermeye, bir çağrıda bulunmaya kalkmıştır; serüveninin geniş bir insani anlama bürünmesi işte bu noktadadır. Kendi bireyimizi yadsımadan bütün isteklerimizi yerine getirebilir miyiz? Ya da yalnız farklılıklarımızdan vazgeçerek mi topluma bitişiyoruz? Bu sorun, hepimizin sorunudur. Sade'da farklar bir yandan rezalete kadar uzanıyor; öte yandan edebi çalışmasının genişliği toplumca kabul edilmeyi nasıl bir tutkuyla istediğini gösteriyor. Hiçbir bireyin kendini aldatmadan savuşturamayacağı bu çatışmalara onda en aşırı biçimde rastlıyoruz. Sade'ın paradoksu da, bir bakıma zaferi de bu noktada işte; kendi tikel konumuna inatla yapışmak için, insanı tümel dramı içinde tanımlamayı deniyor." Simone de Beauvoir - Sade'ı yakmalı mi?
Eda okurunun profil resmi
Keşke Simone de Beauvoir'a katılabilecek kadar yoğunluğu alsaydım bu kitapta.. Sodom' un 120 Günü'nden sonra dönüp tekrar okuyacağım bir yorum oldu :)
1 sonraki yanıtı göster
Eminkolnikov okurunun profil resmi
John Burley'in Sadist kitabını oku istersen. Daha çok seversin. "Bu bir hayvan ısırığı mi dedektif?" "Hayır, korkarım bu bir insan ısırığı." Devamı kitapta. :)
Eda okurunun profil resmi
İlgi çekici görünüyor ama bir süre sadizme ara :) Sartre'dan sonra düşünebilirim, teşekkürler :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.