Gönderi

ISLAK FENER Yeşilliklere yağdım Uykulu bir yıldızın çiy damlası oldum Karanlığın kırlarına yağan Burası değildi yerim IsIak fısıltısını duyuyorum, yeşilliklerin Burası değildi yerim Denizin kükreyen beşiğinde yıkanıyor Fenerin ışığı Peki, nereye gidiyor bu sarhoş, deniz tutkunu fener? Bakışlarım büyücülerin sisli dansında Mozaik setinde uzak ufkun Damarlarımda canlanıyor gece şarkıları Ve susuz duvarlarına yağıyor ruhumun Sarhoş edıci yağmur. Ben hatanın görünmez gözünden damlayan Yıldızım, Gece istekli; Ve sıcaktır ufkun çıplak gövdesi Ve yeşil bir mermeri andıran çimen Şarkılar söylüyordu beyaz damarlarıyla Ve Doğu'nun mavi merdivenlerinden inen Ay ışığı. Ufuk mavisi giysileriyle Dans ediyordu büyücüler Gecenin şarkılarıyla sarhoşken ben Düşlerin penceresi açıktır sonuna kadar ve o, Daldı içeriye bir rüzgar gibi. Şimdi kırlardayım Yanımdan geçiyor rüzgar Kül olmuş tüm çarpıntılar Dans etmiyor artık mavililer Uykusu kaçmış fenerin ışığı usulca gidip geliyordu Cadde soluk alıyordu Pencereden dışarı fırladığında Cadde soluk alıyordu Kayalar ne denli istekli kokuyordu Aceleci fener! Bu ezgili caddede daha ne kadar kayacaksın? Gece şarkıları soldu Büyücülerin dansı sona erdi Keşke buraya yağmasaydım. Esintinin bedeni gece karanlığında kaybolduğunda Sahilde yola koyuldu fener. Keşke buraya -karanlığın yeşil yatağına-yağmasaydım. Fenerin ışığı, benden kaçıyor Nasıl gideyim? Kırların soğuk kemiğine tutundum Ve benden uzakta, fener Denizin kükreyen beşiğinde, yıkanıyor. Sohrab Sepehri
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.