"Hayattan zevk almak isteyen kimse hayata çok şeyler vermek zorundadır. Kendi kederinden kurtulmak isteyen bir kimse de başkalarının kederlerine ortak olmalı ve onları gidermenin yollarını araştırmalıdır. Cihanın bütün gamı, kederi, acısı herkes tarafından ortakça bölüşülmelidir."
Ölüm yaşamın içindeki bir olay değildir, ölümü yaşamayız. Eğer ebediyeti sonsuz zaman süresi olarak değil ama zamansızlık olarak anlarsak, o zaman ebedi yaşam şimdide yaşayanlara aittir. Yaşamımızın sonunun olmayışı, tıpkı görme alanımızın sınırlarının olmayışı gibidir.
“Rekabet yok! Rekabet türe her zaman zarar verir, bundan kaçınmanın sayısız yolu vardır!” Doğanın eğilimi bu yöndedir, her zaman tam anlamıyla gerçekleşmese de, mevcut eğilim hep budur. Çalının, ormanın, okyanusun bize söylediği parola budur. “Birleşin! Karşılıklı yardımlaşın! Herkese ve her birinize en büyük güvenliği; fiziki, entelektüel ve ahlâki bakımdan varoluşun ve ilerlemenin en iyi garantisini sunan en emin yol budur.” İşte doğa bize bunu öğretir...
Her zaman ve her yerde, olayların karşına çıkış biçimine olgunlukla yaklaşmak, çevrendeki insanlara karşı adaletli davranmak, içine nesnel olmayan hiçbir şeyin sızmaması için o anda içinde bulunduğun ruh haline, ayırt etmenin kurallarını uygulamak senin elindedir.
Marcus Aurelius