Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Biraz uzun oldu ama, idare ediniz lütfen :)
İncelemeye başlamadan evvel, Jack London’ın zihnide oluşturduğu ve ‘Demir Ökçe’ romanına da uyarlamış olduğu Ernest Everhard karakterine teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletiyorum :) ‘Demir Ökçe’ kitabı ile tanışmama vesile olan https://1000kitap.com/Yorgundemokrat hocama ise, teşekkürlerimi iletiyorum. Kitabı ilk olarak Dorlion yayınlarından okumaya başladım. Daha doğrusu kitabı satın almak için gittiğim yerde başka alternatif bir yayınevi bulunmuyordu. Kitaptaki çeviri hataları ve yazım yanlışlarını ile karşılaştığım ilk anda, kendimi şöyle avuttum “Belki de ilerleyen sayfalarda düzelir.” Lakin sayfalar ilerledikçe, görmüş oldum ki Dorlion yayınevi eseri çevirirken ve metne dökerken katletmiş. Sonrasında kitabı okuduğum sayfada bırakıp, Dorlion Yayınevi ile iletişime geçmeye karar verdim. Kendilerine kitap hakkında bir mail gönderdim, lakin zahmet edip mailime dönüş sağlamadılar. Tabi ki bu beni yıldırmadı, yayınevi firmasının iletişim için kullandıkları cep telefon numarasını bulup, WhatsApp uygulaması üzerinden mesaj gönderdim. (i.hizliresim.com/bVJXn8.png) Mesajlarımı gördükleri halde yine cevap yazmadılar. Artık tam anlamıyla çileden çıkmıştım. Yayınevini aradım. Ne kadar özensiz ve yazım hataları ile dolu bir kitabı piyasaya sürdüklerini sesli olarak dile getirdim. Telefonu kapattıktan sonra, anladım ki çeviri kitaplarında kült olmuş yayınevlerinin dışına çıkmak, düpedüz ahmaklıkmış. İnternet'ten İş Bankası Kültür Yayınlarına ait olan, baskısını istettim ‘Demir Ökçe’ kitabının. Kitap elime ulaştığında, ilk sayfadan başlayarak tekrar okudum. Çevirideki kalitenin ve dilin özenli bir şekilde kullanıldığının da farkına varmış oldum. Artık yayınevi meselesini de çözdüğümüze göre kitabı incelemeye başlayalım. Kitabın başlangıcında şöyle bir söz yer alıyor; “Acılarla dolu bu dünya tiyatrosunda peş peşe geçen sahneler insana elem verir. Biraz sabret; Yazarımız beşinci perdede, bakarsın bu vahşi oyunun anlamını gösterir.” Bu söz okurların dikkatini çekmek için, kitabın en ilk sayfasına eklenmişti. Nitekim de bahsi geçtiği gibi 5.perdede yani 5.bölümde(Bilge Aşıkları) bahsi geçen ve yaşanan olaylar örgüsü yavaş yavaş anlam kazanmaya başladı. Bilge Aşıkları bölümümden sonra alevlenen olaylar örgüsü daha da artarak devam etti. Spoiler vermekten korktuğum için, konuları kısarak anlatıyorum. Jack London ‘Demir Ökçe’ kitabında kapitalist sistemin, bizlere dayatmış ve yaşatmış olduğu olaylar döngüsünden bahsediyor. Kapitalizm tüm çıplaklığı ile okurların gözleri önüne seriliyor. İşçi sınıfının ne gibi elem verici hadiseler yaşadığından sık sık söz ediliyor. Kapitalist sınıfın, proletarya sınıfı üzerindeki, korkunç hükmünü ve baskısını dile getiriyor London. Düzenin değişmesin aslında bilinçlenme ve haykırma yolundan geçeceğini, defaatle vurgulamaktan asla çekinmiyor ve bıkmıyordu, o güzel karakter Ernest Everhard. Everhard sosyalizmi sonuna kadar savunuyor, kapitalizmin karşısında ise, bir beton kadar sağlam bir tutum sergiliyordu. Gerek zekası ile gerek cesareti ile Ernest Everhard tam anlamıyla toplum için gönderilmiş bir kurtarıcı niteliklerini bünyesinde taşıyordu. Kapitalizmin işçilerin üzerindeki vahşi etkisini yok etmek için, sarf ettiği çaba ve gayreti beni büyülemiş ve kendine hayran bırakmıştı. Olaylar döngüsü o kadar sürükleyiciydi ki, kitabın bitmesinden korktuğum ve doya doya kavramak istediğim için, sayfaları yavaş yavaş okuyarak ilerledim. Sözlerimi şöyle bitirmek istiyorum; ‘Demir Ökçe’ kitabı modern klasikler arasında, başı çekebilecek harika bir eser. Mutlaka okunması gerektiği kanaatindeyim vesselam. Saygılarımla… Kitapta hoşuma giden bazı alıntılar; "Her biriniz, kendine özgü düşleriyle, kendine özgü arzularıyla yarattığı evrende yaşıyor. İçinde yaşadığınız bu gerçek dünya konusunda hiçbir şey bilmiyorsunuz ve düşüncenizin, gerçek içinde ancak bir mantık sapıklık olayı olarak bir yeri olabilir" (Sayfa - 12 - İş Bankası Kültür Yayınları) "Her biriniz, kendine özgü düşleriyle, kendine özgü arzularıyla yarattığı evrende yaşıyor. İçinde yaşadığınız bu gerçek dünya konusunda hiçbir şey bilmiyorsunuz ve düşüncenizin, gerçek içinde ancak bir mantık sapıklık olayı olarak bir yeri olabilir" (Sayfa - 21 - İş Bankası Kültür Yayınları) "Çatınızın kirişlerinden küçük çocukların ve güçlü kuvvetli adamların kanı damlıyor. Gözlerimi kapattığımda kanın tıp tıp tıp diye üzerime damladığını hissedebiliyorum.” (Sayfa - 36 - İş Bankası Kültür Yayınları) "Bunlar iş hayatının dışına çıktıkları zaman kafaları çalışmaz. Bildikleri tek şey iştir. İnsanlıktan da toplumdan da bihaberlerdir ama yine de milyonlarca aç insanın ve ellerine düşen diğer milyonlarca insanın kaderi üzerinde söz sahibidirler. Tarih bir gün onların yüzüne acı acı gülecek." (Sayfa - 61 - İş Bankası Kültür Yayınları)
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,7bin okunma
··
149 görüntüleme
Requiem okurunun profil resmi
Taha eline aklına yüreğine sağlık ilerleyen saat yada günlerde okuyup bitirince ayrıntılı yorum yapacam ınsalah 😊😊
Taha Tuğyan okurunun profil resmi
Requiem
Requiem
hocam çok teşekkür ederim var olun. 😊
12 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.