Melisa Kesmez - Nohut Oda... Kesmez'in son kitabı da diğer ikisi gibi Sel Yayınları'ndan çıkıyor... Başarılı bir kapak tasarımıyla yine karşımızda. 120 küsur sayfalık, çabuk okunan bir kitap. Okurken siz de benim gibi beğendiğiniz satırların altını çizmeye meraklıysanız, kendinizi kontrol etmekte zorlanabilirsiniz. Kesmez'in naif dili iddiasız; fakat keskin tespitleri çok çarpıcı. Okurken ayılıyorsunuz, bazen uykulu bir okuma tutturur insan, siz de hatırladınız o hallerinizi, Kesmez buna müsade etmiyor. Gösterişsiz başlayan öyküleri, adım adım derinleşiyor, sıcak da bir iklimi var, girdikçe alışıyorsunuz yaz tatili tabiriyle. Bu öyküler, bir yere ait olamayanların, oluşturmaya çalıştıkları kabuğun öyküsü. Mekanlarla, eşyalarla ve insanlarla kurulan güçlü bağlardan söz ediyoruz. Atılan bir sandalyeden tutun da gardroptaki çatlağa, bahçede açan bir çiçeğe veya uzak bir yere taşınan bir arkadaşın ardında bıraktığı boşluğa dair öyküler. Kesmez'in öykülerinde kendini bulmak kaçınılmaz. Yüzyıllımızın dayattığı yalnızlığı ve yabancılaşmayı içinde duymayan kaldı mı? Her şeye rağmen tutunma, orada olma, dayanma çabalarını görüyoruz Kesmez'in kurduğu öykülerde. Sanki kendini gizlemiyor yazar, bazen bir karakterin içine kendini yazıyor gibi geliyor bana. Sormak lazım. Bir de son kitabında dikkatimi çeken bir nokta var: Kesmez'in sözcük seçimleri... Bu kitapta Eski Türkçe kelimeleri, bazı öykülerin içine öyle bir koymuş ki kitabın genel dekorunun içinde, ana/baba yadigarı atılmaya kıyılamayan eşyalara benzemişler. Öyküleri sözcük seçimiyle de desteklemeye çalışmış olabilir mi, diye düşünmeden edemedim. Sormak lazım 2 Gayet başarılı bir kitap daha yazmış Kesmez. Okuduğunuzda belki siz de kendinizden çok şey bulacak, etrafınızda ördüğünüz kabuğun farkına varacaksınız. İyi okumalar...

Nohut OdaMelisa Kesmez · Sel Yayıncılık · 20186,9bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özgür Çırak