Tepemizde asma çardağından
Ve aşağıda dipsiz sarnıçtan,
Kaplumbağa hızıyla geçen zaman,
Bellekte bir an sanki,
Bu dünyanın gözle görünür biçimlerini hep benden kaçırdı.
Günler ve geceler törpüledi durmadan görünüşünü
İnsandan harflerin ve sevgili yüzlerin. Tükenmiş gözlerim boşuna arandı sorgulayarak
Yararsız kitaplıkları, rahleleri boşuna.
Mavi ve lal artık çöken bir sis üstüme
Ve işe yaramayan iki ses.
Baktığım aynada duman renkli bir nesne. Bahçede soluyorum içime,
Ve gözlerim yalnız karabasanlar için var.