Bu hüznün, yani bu ikiliklerin, bu hırsların, bu yüreksizlikler ve kararsızlıkların, sebep oldukları ve gaddarlıklarla birlikte sürüp gideceğini, çünkü sürüp geldiğini, bunun yanı bu duyduğu avuntusuz, bu devâsız hüznün hayata eşit olduğunu sezivermişti.