Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hem, dua bir ubudiyettir(kulluk göstergesi). Ubudiyet ise semeratı uhreviyedir (ahirete ait meyveler-sonuçlar- ). Dünyevî maksadlar ise, o nevi dua ve ibadetin vakitleridir. O maksadlar, gayeleri değil. Meselâ: Yağmur namazı ve duası bir ibadettir. Yağmursuzluk, o ibadetin vaktidir. Yoksa o ibadet ve o dua, yağmuru getirmek için değildir. Eğer sırf o niyet ile olsa; o dua, o ibadet hâlis olmadığından kabule lâyık olmaz.
··
1 görüntüleme
Eylül Türk okurunun profil resmi
Duanın mahiyeti ve hâkikâti daha ziyade izah bulamazdı herhalde...Yekün dualarımızı bu zaviyeden değerlendirirsek, kabûl olmayan duanın dahi ne büyük bir Rahmete mazhar olduğunu idrak ederiz.İbadetin uzadığını,Mevlâ 'nın kuluna yakın olmayı murat ettiğini düşünürsek, sabırsızlıklarımız ve sükûtu hayalimiz birer şükür menbağına inkişaf eder vesselâm.
EFKÂRI İCMA okurunun profil resmi
Dediğiniz gibi, edilen duanın dönütünün Allahu Teala tarafından bekletilmesi, Allah'ın kulundan daha çok kendisiyle haşır neşir olmasını istemesinden kaynaklanıyor. Tabii ki Allah'ın duaya ihtiyacı yok, biz kulların ona münacat etmeye ihtiyacımız var ama çoğu zaman nisyana düştüğümüzden ve sebeplere takıldığımızdan olsa gerek Allah(cc) musibetlerle müsebbibi yani kendisini bizlere hatırlatıyor ve kendisine -bizim için- dua etmemizi istiyor. Benim anlamadığım şeyse şu, neden bazı hocalar, şu ismi celili tespih et maksuduna kavuşursun diyor. Böyle denilince asıl maksattan uzaklaşmış olmuyor muyuz? Bunun yerine her müsibet Allah'tan gelir sen duanı et, takdir Allah'ın demek daha oturaklı bir cevap değil midir? Öte yandan örnek olarak 300 tane ya Allah çektikten sonra neden duam kabul olmadı? Hani bu kadar çekersem dualarım kabul olacaktı diyen komik bir zümre var. Halbuki dualar Allah'ın rızasını kazanmak içindir, gelen musibetlerse duanın habercisi vesselam
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.