Gönderi

Eşyanın bu sonu gelmeyen değişmesi, Aristoteles mantı­ğına göre oluşmaz. Ona aykırı ilkelere göre oluşur. Gerçi, Aristoteles'ten sonra onun "çelişmezlik ilkesi" filozofların yargılarına uzun süre temellik etti. "Bir şey aynı zamanda hem var, hem de yok olamaz," denildi. Oysa, şimdi biliyoruz ki, her varlık kendi karşıtını (zıddını) içine alır. O, aynı za­manda hem kendisi, hem de karşıtıdır. Bağrında taşıdığı bu çelişki oluşa yol açar, oluş içinde bir çözüme varır. Aslına bakılırsa, doğa bir görünüş ve gözden siliniştir, beliriş ve kayboluştur. Her şey gelişme/evrim halindedir. Ge­lişmek; çözülmek ve kaybolmaya başlamak demektir. Nite­kim, yaşam kendinde ölümü taşır. Kendi karşıtıyla yaptığı keskin bir çatışmadan sonra yaşam doğar. Olacağı hazırla­yan şey, onu yok edecek şeyi de hazırlar.
Sayfa 106
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.