Onun yazılarındaki ana hedef, "birlik” fikridir. O, sistemini ontolojik ve epistemolojik birlik üzerine kurar. Bu bütün içinde her şey anlamlı ve birbiriyle irtibatlıdır. O, kişiyi bu bütünü kavramaya ve bunun bilinçli bir parçası olmaya davet eder. Diğer sufiler gibi o da, geçmiş sıkıntısının ve gelecek endişesinin insanı bu bütünden koparacağına, anın gereğini yerine getirmekten onu alı koyacağına vurgu yapar. Geleceği değiştirmek insanın elinde değildir, bu yüzden onu bilmesi üzüntü ve endişeden başka bir şey vermez. İnsan bu kozmik bütüne dahil olarak, teslim olarak huzur bulabilir. Bu basit bir kadercilik değildir, var olanı olduğu gibi kabul etmek cesaretidir.