Gönderi

Kırgın Kanatlarım
Kanadığım yerden hatırlıyorum seni. Onüç defa kırılmış kalbim. Onüç defa bitmişim, bitkinim, kendimsizim... Gözümün ferinde aşksızlık var. İçimdeki en derin kuyuda can çekişmişim, düşmüşüm kör bir gece acının en dibine, debine debine çökmüşüm daha dibine. Ne duyanım var feryadımı, ne de duymak isteyenim. Boğuluyorum bir bebeğin gırtlağına takılmış yabancı madde gibi, yüreğime takılmış bir yalancı radde gibi... Susmalar bedel istemekte, gitmeler cesaret. Bedeli yalnızlık olanın, korkaklığındayım. Akabinde konuşmuşluğum kadar asılmışlığım var bir cana, can ki ayaklarımın altındaki tabureye vurmuş, asılmışlığımı izlemekte. Bu merhabalar, nasılsınlar ne ara hoşçakallar, elvedalar oldu düşünememişim. Az buçuk kendimi yemişim, yemişim de bitememişim. Düştüğüm yerden, daha da düşer oldum. Gururla sunmuşum açık yara sinemasını kadir kıymet bilmeyenlere, ağızlarda ciklet, sırtlarında el oğlundan ceket, ne hayır var bu işte ne keramet. Oğlum demişim kendime ve kendimin boğazına sarılmışım bir hışımla, senden adam olmaz demişim küfürle ve sarılmışım bir sokak lambasına gözyaşımla. Ölmeye meyilliyken ben, karşımda sigara içiyorsun. Dilin filtre de, dumanı ciğerlerine zevkle temas ettiriyorsun. Beni iki ucu ölüm denilen uçurumlardan atıveriyorsun. Olsun. Bir gece, cesaretimi toplayıp... Azrail'le kumar oynayacağım. Kazanacağımı bilsem, bile bile yenik düşeceğim. Şahidim sayfalar olsun. Eyvallah...
··
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.