Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ama öyle görünüyor ki, soylu ve mert bir ruh, her şeyden önce ve her şeyden çok, bilginin keskin ve buruk çekiciliğine karşı körleşir ve olgunlaşmış adamın iradeyi, eylemi, duyguyu, hatta ve hatta tutkuyu az da olsa felce uğratmaya, pısırıklaştırmaya, değersizleştirmeye hizmet ettiği takdirde, bilgiyi inkâr etme ve yadsıma, başı havalarda görmezden gelme kararının yanında, gencin o melankolik ve çok dürüst kalan derinliği hiç kuşkusuz sığlık anlamına gelir. O meşhur “Bir Sefil” hikâyesi, devrin çürük psikolojizmine karşı bir tiksinti boşalması olmaktan başka nasıl yorumlanabilirdi ki? Beceriksizliğine, ahlaksızlığına, kaprislerine uyarak karısını bir yeniyetmenin kolları arasına atarak hayatına eğreti bir gösteriş veren ve ruh derinliğinden dolayı kendini alçaklıklar işlemeye yetkili sayan o lapacı ve sarsak sefil bozması, bu psikolojizmin sembolüydü. Burada ayıbı kınayan sözün ağırlığı, bütün ahlak duraksamalarından, düşüş karşısında her türlü acımadan yüz çevirmeyi, her anlamanın bir bağışlama olduğunu söyleyen acıma ilkesindeki o gevşeklikten ayrılmayı ilan ediyor ve burada hazırlanan, hatta tamamlanan şey, yazarın az sonra bir diyaloğunda açıktan açığa ifade ettiği ve anlamlı anlamlı üzerinde durduğu “hüküm serbestliğinin yeniden doğuş mucizesi” oluyordu. Tuhaf bağlantılar!
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.