I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş savaşının yaşanmışlıkların bir Yunan askerinin kaleminden okumak. Kitaba başladığınız an itibariyle Türklere karşı inanılmaz bir düşmanlık hissediyorsunuz. Aptal, beceriksiz, vur kafasına al lokmasını tarzında bir Türk profili yansıtılıyor. Türk kızları namıssuz, adette onları Türk ve müslüman olmakta kurtaran bir Yunan eri bekliyorlarmış gibi bir Türk kızı profili var. Yunanlılar hep Türkler tarafından hor görülmüş, ezilmiş ve Kurtuluş savaşı onların haklı davası haline gelmiş. (Kitapta böyle tasvir ediliyor). Biz Türk nesline anlatılanların tam aksini yansıtıyor yazar. Türk askerleri tecavüzcü, Türk askeri işkenceci, Türk askeri kötü olan herşeyz. Atalarımız tarafından bize öğretilen yıüz yıllarca iki halk kardeşlik içinde yaşadığımızdı. Komşuluklar asla unutulmaz. Ama anlaşılan onlar bizim duygularımızı hiç yaşayamamışlar. Son olarak savaşın her türlüsü insanlığı öldürüyor. Olan kardeşçe yaşayan İnsanlara oluyor. Bu açıdan ibret alınacak bir kitap.